Milli İrademize Darbe Yapmaya Yeltenen ’cülerle Mücadelemiz Kararlılıkla Devam Edecek! 📌 Haklarında soruşturma yürütülen FETÖ mensuplarının gözaltına alınmamak ya da tutuklanmamak için örgüte yardım eden şahısların adlarına ev kiraladıkları ve bu “Gaybubet evlerinde” deşifre olmamak amacıyla gruplar halinde ikamet ettikleri tespit edilen 2 ev sahibi ve 4 aranan FETÖ üyesi şüpheli İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü ve Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan operasyonla yakalandı. 📌 Örgütün sözde “Askeri Mahrem Yapılanması” içerisinde faaliyette bulunan, ankesörlü telefonlarla iletişim kurdukları tespit edilen Konya merkezli Ankara, İstanbul, Bursa, Antalya, Ordu, Balıkesir, Tokat ve Afyonkarahisar olmak üzere 9 ilde gerçekleştirilen operasyonlarda 11 şüpheli yakalandı. 📌 Örgütün sözde “GATA Yapılanması” içerisinde faaliyette bulundukları tespit edilen Ankara ve Bursa’da gerçekleştirilen operasyonlarda 4 şüpheli yakalandı. 📌 Örgüt içerisinde çeşitli meslek gruplarında faaliyet yürüten ve Bank Asya’da hesap artırım kayıtları bulunduğu tespit edilen şahısların yakalanmasına yönelik Balıkesir’de gerçekleştirilen operasyonda 5 şüpheli yakalandı. 📌 Örgüt içerisinde faaliyette bulunduğu tespit edilen Aydın’da gerçekleştirilen operasyonda 1 şüpheli yakalandı. Ayrıca “Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma (FETÖ)” suçundan hakkında yakalama emri bulunan şahısların yakalanmasına yönelik Bursa, Aksaray, Afyonkarahisar, Gaziantep ve Kahramanmaraş’ta düzenlenen operasyonlarda toplam 5 şüpheli yakalandı. Operasyonları gerçekleştiren Kahraman Polislerimizi tebrik ediyorum. Allah ayağınıza taş değdirmesin. Aziz Milletimizin duası ve destekleriyle terör örgütleri ve onların iş birlikçilerinin nefeslerini keseceğiz. ... Devamını Oku

Patiswiss Kakaolu Fındık Kreması 92,50 TL Patiswiss Fındık Kreması 380 gr 89,50 TL Milka Nussini Fındıklı Çikolata 270 gr 62,50 TL Patiswiss Bliss Kakaolu Fındık Krema Dolgulu Sütlü Çikolata 250 gr 59,50 TL Fomilk Fındıklı Karamelli· İçecek 1 Litre 39,50 TL Centro Sütlü Kremalı Fındıklı Gofret 12x20 gr 39,50 TL Şölen Chocodan’s Bütün Fındıklı Karamelli· Nugalı Sütlü Çikolata 125 gr 36,50 TL Wafer Master Fındıklı Küp Gofret 200 gr 32,50 TL Boombastic Fındıklı Sütlü Çikolatalı Bar 5x35 gr 32,50 TL Patiswiss Çikolata Kaplı Bütün Fındık 32,50 TL Wafer Master Fındık Kremalı Rulo Gofret 216 gr 32,50 TL Züber Fındık Kaplı Yer Fıstığı Ezme Dolgulu Meyve Topu 96 gr 29,50 TL Tadelle Maxinut Fındık Parçalı Çikolatalı Gofret 4x30 gr 28,50 TL Eti Burçak Fındık Ezmeli Kremalı Proteinli· Bisküvi 158 gr 22,50 TL Züber Fındıklı Protein Bar 35 gr 22,50 TL Biscolata Nirvana Fındıklı Çikolata Kaplamalı Gofret 5x20 gr 21,50 TL Ülker 9 Kat Tat Fındık Kremalı Şeker İlavesiz Gofret 118 gr 21 TL Ferrero Rocher Bütün Fındıklı Çikolata Kaplı Dolgulu Gofret 37,5 gr 18,50 TL Ülker 9 Kat Tat Fındık Kremalı Gofret 114 gr 16,50 TL Çizmeci Time Heyo Vanilya Kremalı Kakaolu Bisküvi 48x10 gr 75 TL Miskos Kutu Gofret 900 gr 59 TL Eti Burçak Tahıl Patlaklı Kakaolu Bisküvi 3x117 gr 32,50 TL Eti Karam Antep Fıstıklı Çilekli Bitter Çikolata 26 TL Ülker Metro 4x36 gr 21,50 TL First Sakız 19 TL Eti Çay Keyfi Haşhaşlı Limonlu Kek Dolgulu Kurabiye 140 gr 18 TL Onix Aromalı Dolgulu Sert Şeker 5'li 12,50 TL Güney Tereyağı 500 gr 109,50 TL Marmarabirlik Siyah Zeytin 800 gr 99,50 TL Cem Çizik Yeşil Zeytin 1000 gr 95 TL Altınkılıç Tam Yağlı Beyaz Peynir 500 gr 89 TL Pınar Doyum Hindi Salam 700 gr 49,50 TL Kerem Ballı Kaymak 200 gr 44,50 TL Luna Kase Margarin Tereyağ Lezzeti 250 gr 22,75 TL Nesquik Kakaolu Tahıl Gevreği 2x225 gr 47,50 TL Wasa Sade Gevrek Ekmek 275 gr 44,75 TL Unlux Lavaş Ekmek 540 gr 22,50 TL Torku Tahin 350 gr 49,75 TL Torku Pekmez Çeşitleri 400 gr 46,50 TL Metin Geleneksel Çilek Reçeli 700 gr 37,50 TL Seğmen Reçel Çeşitleri 300 gr 27,50 TL Torku Tahin Helvası Çeşitleri 200 gr 26,50 TL Peysan Süt Reçeli & Süt Karameli 150 gr 25 TL Duru Çiya Tohumu 10x8 gr 14 TL Indomie Jumbo Körili Noodle 120 gr 9,75 TL 7days Kakao Kremalı Kruvasan 65 gr 9,75 TL Yuva Maya Kolay Hamur 35 gr 3,90 TL KeySmart NoFrost Buzdolabı 12.999 TL KeySmart Buzdolabı 9.499 TL KeySmart 8 kg Çamaşır Makinesi 7.999 TL KeySmart 8 kg Çamaşır Kurutma Makinesi 9.299 TL KeySmart 4 Programlı Bulaşık Makinesi 7.499 TL ... Devamını Oku

Yeni 2023-2024 eğitim öğretim yılında ilk dönem 19 Ocak Cuma günü sona eriyor. Hemen ardından ler 15 günlük bir yarıyıl tatilinde dinlenme fırsatı buluyor. Ancak okulların tatile girmeden hemen öncesinde alınacak lerdeki öğretmenlerin karne görüşleri velilerce merak ediliyor. Özellikle de 1. sınıf, 2. sınıf, 3. sınıf, 4. sınıf 1. dönem karne görüşleri öğretmenler için her ne kadar zorluk seviyesi yüksek olsa da öğrencilerini motive edici notlarla onları yarıyıl tatiline rahat girmeleri açısından büyük önem arz ediyor. ✔️ Harikasın. Seninle gurur duyuyorum. Başarılarının devamını diliyorum. İkinci dönemde de senden bu başarıyı bekliyorum. İyi tatiller… ✔️ Süpersin. Öğrencim olduğun için çok mutluyum. Başarılarının devamını diliyorum. İkinci dönemde de senden aynı davranışları ve çalışmayı bekliyorum. İyi tatiller… ✔️ Harikasın. Beni birinci dönem çok mutlu ettin. Seninle gurur duyuyorum. İkinci dönemde de senden aynı başarıyı bekliyorum. İyi tatiller… ✔️ Süpersin. Beni birinci dönem hem davranışlarınla hem de derslerindeki başarınla çok mutlu ettin. Seninle gurur duyuyorum. Aynı başarıyı ikinci dönemde göstereceğine inanıyorum. İyi tatiller… ✔️ Harika bir öğrencisin. in olduğum için çok mutluyum. Beni ve arkadaşlarını hiç üzmedin. Dersleri çok iyi dinledin ve ödevlerini tam yaptın. İkinci dönemde aynı başarıyı bekliyorum. İyi tatiller… ✔️ Süper bir öğrencisin. Varlığın sınıfımıza huzur verdi. Senin öğretmenin olduğum için çok mutluyum. İkinci dönem dersleri daha dikkatli dinlemeni bekliyorum. İyi tatiller… ✔️ İyi bir öğrencisin. İkinci dönem dersi daha dikkatli dinlemeni ve arkadaşlarına karşı daha iyi davranmanı bekliyorum. Seni seviyorum, iyi tatiller… ✔️ İyi bir öğrencisin. Fakat birinci dönem istediklerimi tam olarak yapmadın. Sınıf kurallarına uymada ve dersi dinlemede problemler yaşadın. İkinci dönem bunlara dikkat etmeni bekliyorum. Seni seviyorum. İyi tatiller… ✔️ Birinci dönem sınıftaki bazı davranışların beni ve arkadaşlarını üzdü. Dersi dinlemede, ödevleri yapmada ve derse katılmada bazı problemler yaşadın. İkinci dönem bunlara dikkat edeceğini umuyorum. Gözlerinden öpüyorum. İyi tatiller. ✔️ Birinci dönem istediklerimi yapmada çok problemler yaşadın. İkinci dönem çantanı hazırlama, dersi dinleme, derse katılma ve arkadaşlarına karşı olumlu davranışlar gösterme konularında daha iyi olacağına inanıyorum. Yanaklarından öpüyorum. İyi tatiller… ✔️ Gayretini ve çabalarını görüyorum Ayşeciğim ama daha fazla dikkat etmeliyiz. 2. dönem çok daha dikkatli olacağına ve daha fazla çalışacağına inanıyorum. Öğretmenin seni çok seviyor... ✔️ Anne ve babamızın desteğine daha fazla ihtiyacımız var.2.dönem daha dikkatli, özenli, gayretli olmalıyız. Öğretmenin sana inanıyor Yasirciğim sen çok daha fazlasını başarabilirsin... ✔️ Benim yerinde duramayan, büyümüş de küçülmüş küçük dahim. Küçük yaramazlıkların da olsa, gösterdiğin gayret ve bana verdiğin başarı hediyesi her şeye değer. 2. dönem biraz daha dikkatli olursak daha da başarılı oluruz.Artık yaramazlıkları bırakmalıyız... ✔️ Minicik ellerin çok güzel başarılara imza atıyor. Anne ve babamızın desteğiyle biz her şeyi başarabiliriz. 2. dönem ara vermeden daha dikkatli olur, daha çok çalışırsak emin olun Mustafa hepimizi çok daha fazla şaşırtacak. Benim küçük prensim öğretmenin seni çok seviyor... ✔️ Son zamanlarda göstermiş olduğun gayret ve başarın beni çok mutlu etti Ravzacığım. Dilerim 2. dönem daha fazla başarı gösteririsin ve çok daha mutlu oluruz.Öğretmenin seni çok seviyor... ✔️ Her ne kadar yaramazlıklarımız olsa da göstermiş olduğun başarıdan ben çok mutluyum... Yaramazlıklara ara vermenin zamanı geldi küçük prensim. Öğretmenin seninle gurur duyuyor. ✔️ Güler yüzün, neşen hepimizi sarıp kucakladı. Bu neşen ve başarının tüm hayatın boyunca seninle birlikte olması diliyorum. Başarılı çalışkan küçük meleğim benim öğretmenin seni çok seviyor. ✔️ Sevgili Sude; ilk dönem gerektiği çalıştın ve kendini aştın. 2.dönem senden daha başarılı olmanı bekliyorum. İnanarak, kendine güvenerek ve çok çalışarak devam etmelisin. TEBRİKLER GÜZEL KIZIM. ✔️ Sevgili Aykut; sınıfın en zeki öğrencilerinden birisin. Ama bu potansiyelini kullanmıyorsun. Az çalışıyorsun, planlı çalışmıyorsun. 2.dönem bu halinden vazgeçip, çok çalışmanı ve senden beklediğim yere ulaşmanı istiyorum. Şunu sakın unutma; Başarı, inananların ve başarmayı isteyenlerindir. SANA GÜVENİYORUM ASLAN OĞLUM. ✔️ Sevgili Beyza; seni tarif etmem gerekseydi, şöyle derdim: Benim tatlı ve akıllı meleğim. İlk dönem gösterdiğin başarı beni ziyadesiyle memnun etti. 2.dönem de bıkmadan, usanmadan planlı bir şekilde çalışarak daha başarılı olacağına inanıyorum. SENİ SEVİYORUM CANIM KIZIM. ✔️ Sevgili Çağrı; ilk dönem senden beklediğim başarı seviyesinin altında kaldın. Ben senin daha başarılı olacağını biliyorum. bunun için bu tatili iyi değerlendirmeni ve 2. döneme hazır bir şekilde girmeni istiyorum. Çok çalışırsan başaramayacağın hiçbir şey yok. Hadi göster kendin. ASLAN OĞLUM. ✔️ Sevgili Cemre; akıllısın, zekisin, tatlısın ve sınıfımızın çiçeğisin. İlk dönem gösterdiğin başarı düzeyi beni memnun etti. Bu tatil döneminde sıkı çalışarak 2.dönem başarılarına yenilerini ekleyeceğinden hiç kuşkum yok. Sen geleceğin parlak genç kızlarından biri olacaksın. SENİ SEVİYORUM CANIM KIZIM. ✔️ Sevgili Ozan; sen sınıfımızın çok bilmişi ve en zeki öğrencilerinden birisin. İlk dönem çok çalıştın ve başarılı bir öğrenci olduğunu herkese gösterdin. Ama bu 2 haftalık tatili çok iyi değerlendirmeli, bütün zamanını tablet ile oynayarak geçirmemelisin. Planlı çalışarak 2. döneme hazır olmalısın. Sen geleceğin parlak gençlerinden biri olacaksın. Bunun için elinden gelenin en iyisini yapmalısın. ASLAN OĞLUM BENİM. ✔️ Sevgili Hayrunisa; seni ne kadar sevdiğimi biliyorsun. Ama sana bir o kadar da kızıyorum. Çünkü istediğim gibi planlı bir şekilde çalışmıyorsun. İlk dönem bence daha başarılı olabilirdin. Eksik olan yönlerini bu 2 haftalık tatilde mutlaka geliştirmelisin. Ben sana yürekten inanıyorum. Şu sözümü sakın unutma: Başarıyı, planlı çalışan ve başarmayı isteyen öğrenciler elde eder. Ve sen bunu BAŞARACAKSIN. HADİ BENİM GÜZEL KIZIM. ✔️ Derslerde son derece başarılı ve ilgili bu ilgi ve başarının devamını dilerim.Ders içi ve ders dışındaki davranışlarınla beni çok mutlu ettiğin için teşekkür ederim. ✔️ Ders içi ve ders dışındaki davranışlarınla beni çok mutlu ettin ve bunun karşılığını da dönem sonunda aldın. Bunu derslerdeki başarına yansıtmış olman da ayrıca gurur verici. Seni tebrik ediyor, ailene de teşekkür ediyorum. Tebrikler ✔️ Gayretini ve başarısını takdir ediyorum. Derslerde dikkatini biraz daha yoğunlaştırması daha iyi olacaktır. Başarısının devamını diliyorum. ✔️ Çalışma disiplinini artırmalı. Çalışmalarına ara vermeden devam etmeli. Dikkatini yoğunlaştırması, performansını artıracaktır. ✔️ Senden yana umudum çok. Daha iyilerini yapabileceğine inanıyorum. Olmayı hak ettiğin yer burası değil. Çok daha iyi yerlerde olabilirsin. İkinci dönem seni daha iyi yerlerde görmek istiyorum. ✔️ Şu anda gösterdiğin performanstan daha fazlasını gösterebileceğine inanıyorum. Gayretlerinin artmasını diliyorum. İkinci dönem seni daha iyi yerlerde görmek istiyorum. ✔️ Tatilde iyice dinlenmeni istiyorum. Çünkü ikinci dönem daha başarılı olmanı bekliyorum senden. Eksiklerini gidermek için tatilde konu tekrarı yapabilirsin. Şunu bilmeni istiyorum ki daha başarılı olabilirsin. ... Devamını Oku

Dili düzgün kullanmanın başında sözcüklerin doğru yazımı gelmektedir. Bu sayede açık ve anlaşılır bir iletişim kurmak mümkündür. Buna karşın günümüzde pek çok kelime hâlâ yanlış yazılmaktadır. İnternette en çok merak edilen konulardan birisi de bir sözcüğün doğru yazımı konusudur. Sözcüklerin yazımı TDK Güncel Yazım Kılavuzu'na göre belirlenmektedir. TDK DOĞRU YAZILIŞI HANGİSİ? KUŞBAKIŞI MI KUŞ BAKIŞI MI? Peki doğrusu ne? TDK’ya göre kuş bakışı mı kuşbakışı mı? nun dijital sözlüğü sozluk.gov.tr’ye göre, bu sözcüğün yazımı “kuş bakışı” şeklindedir. KUŞ BAKIŞI NE DEMEK? KUŞ BAKIŞI ANLAMI Türk Dil Kurumuna göre 'kuş bakışı' hem isim hem zarf olarak kullanılan bir kelimelidir: 1. İsim Yüksek bir yerden aşağıya doğru, bütün genişliği içine alacak biçimde bakış: "İstanbul'un kuş bakışı ile bu kadar güzel olduğunu bilmiyordum." - Peyami Safa 2. Zarf, mecaz Genel olarak: "Zaman içinde bir an geri dönelim ve geçmiş yüzyıllara şöyle kuş bakışı bir bakalım." - Nezihe Araz ... Devamını Oku

Güvenlik uzmanı ullah Ağar’ın katıldığı televizyon programlarında, terör örgütünü eğiten ve donatan ABD’nin açık desteğine rağmen ve Rusya’yı suçlaması dikkat çekiyor. PKK’YA KARŞI ABD İLE İŞBİRLİĞİNİ SAVUNDU Ağar, önceki gün CNN Türk gündüz kuşağında katıldığı yayında “Terör örgütü 50’den fazla ülkeyle işbirliği geliştirmiş. Kimleri görüyoruz: ABD, İngiltere, Fransa, Rusya ve İran.” sözlerini kullandı. PKK’ya karşı Amerika’yla işbirliği önerisi yapan Ağar’ın programda kullandığı, “Amerika Birleşik Devletleri ile PKK’ya karşı birlikte mücadele etmek zorundayız.” ifadeleri de hayretle karşılandı. ‘TEK FAİL AMERİKA VE İSRAİL DEĞİL KANDİL’LE İRAN YAKIN.’ Önceki gün ‘Irak'ın kuzeyindeki PKK saldırısının arkasında kimler var’ konusunun tartışıldığı Haber Türk televizyonu yayınında gazeteci Gürkan Zengin, ABD’nin PKK’ya desteklerini ve sözde “müttefiklik” meselesini anlatarak, Amerika’nın Türkiye’yi açıkça tehdit ettiğini örnekleriyle anlattı. Gürkan Zengin’den sonra konuşan Ağar ise, “Tek fail Amerika ve değil, Kandil’le kim yakın? İran yakın.” diyerek, dikkatleri ABD ve İsrail’den uzaklaştırmaya çalıştı. REİSİ’NİN TÜRKİYE ZİYARETİNDE İLK KONU TERÖRLE MÜCADELE İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin, geçen ay yapacağı Türkiye ziyareti, ABD kontrolündeki terör örgütü DEAŞ’ın Kirman saldırısı sonrasında ertelenmişti. Resmi yetkililerin aktardığına göre, ziyarette masaya gelecek birinci konu PKK'ya karşı ortak mücadele olacaktı. Bütün bunlara rağmen Ağar’ın ABD’yi gölgeleyip, İran’ı PKK’yı desteklemekle suçlaması gözden kaçmıyor. İMHAYI DEĞİL SÜPÜRMEYİ SAVUNDU Ağar, Hürriyet’te yayımlanan demecinde de bölge ülkeleriyle işbirliği yaparak terör örgütünü bitirmek yerine Arap havzasına itmeyi savundu. “PKK TERÖR ÖRGÜTÜNÜ ARAP HAVZASINA İTMELİYİZ” başlıklı yazıda Ağar şunları savundu: “Mesele sadece taktiksel ve operasyonel kazanımlar olmamalı. Zira burası çözülmedikçe saldırıların konvansiyonel tehditlere doğru gelişeceği ve diğer ajanlanı besleyerek süreceğini düşünüyorum. Ne yapmalı dersen de eksik kalan harekatın tamamlanması, örgütün Arap Havzasına (Rakka-Deyr ez Zur-Bagoz-Haccin) itilmesi gerekmekte. Örgütün burada çok büyük aşiret isyanlarıyla karşılaşması olası çünkü burada doku-din-ideolojik-etnik ve en önemlisi de menfaat uyuşmazlığı yaşayacaklar. Buradaki baskılanmış açmazlarını kurcalar ve hareketlendirir, Irak tarafındaki düğüm noktalarını baskılar ya da etkilersek Türkiye'ye karşı oluşturulan jeopolitik planın çökmesi olasıdır.” ‘HAMAS, İSRAİL’İN YÜZDE 5’İNİ İŞGAL ETTİ’ Geçen ekim ayında da katıldığı bir programda “Hamas, İsrail’in yüzde 5’ini işgal etti” diyen Ağar, esas işgalci İsrail yerine direnen lilerin müsaadelesine “işgal” kelimesini kullanması nedeniyle de izleyicilerden tepki çekmişti. ... Devamını Oku

Yeniden Refahlılar, AKP'li Bahçelievler Belediye Başkanı Hakan Bahadır'ın konuşması üzerine tepki gösterdi. Bahadır ise, tepkilere “Dinleyeceksiniz, saygılı olacaksınız” ifadeleriyle yanıt verdi. Bahadır, ıslık ve yuhalamalar arasında yapmaya çalıştığı konuşmasında, “Boş boş bağırmayın. Dinleyeceksiniz, saygılı olmayı öğreneceksiniz. Ben hiçbir yere gitmiyorum. Burası Bahçelievler Belediyesi’nin yeri. Ben buradan çıkmam, çıkacaksanız siz çıkın” dedi. Bahadır’ın bu ifadeleri Yeniden Refahlıları daha da kızdırırken, partililer salonu terk etti. Olaya İstanbul İl Başkanı Mustafa Doğan müdahale ederek salonu sakinleştirdi. Salonun sakinleşmesi üzerine Bahadır, mikrofonu eline alarak bu kez şiir okudu. Bahadır daha sonra, salondaki partililerin “Refah gelecek yüzler gülecek” sloganı eşliğinde salondan ayrıldı. ... Devamını Oku

’daki tek Cumhuriyet Halk Partisi ( ) belediyesi olan Beşikdüzü'nde başkanlık görevini üstlenen Ramis Uzun inde Cahit Erdem’in aday gösterilmesi sebebiyle partisinden istifa ettiğini açıkladı. 2019 Yerel Seçimleri'nde yüzde 60,55 oy oranıyla Beşikdüzü Belediyesi'ni CHP'ye kazandıran Ramis Uzun geçtiğimiz hafta partisinin belediye başkan adayını belirlemek için yapılan ön seçimde yer almamıştı. Aday adaylarından Mehmet Yıldızlar'ın 133, Şakir Yenigün'ün 115, Ekrem Sezgin'in 33, Ozan Karagöz'ün 31 oy aldığı ön seçimde 229 oy alan Cahit Erdem CHP'nin Beşikdüzü Belediye başkan adayı olarak ilan edilmişti. Ramis Uzun, geçen hafta yapılan ön seçimde yer almaması ve ön seçimde çıkan adayla kendisi arasında kamuoyu yoklaması yapılmaması üzerine bugün Büyükliman Gazeteciler Derneği'nde sert bir açıklama yaparak partisinden istifa ettiğini açıkladı. 'TARAFLI İL VE İLÇE ÖRGÜTÜ' 2019'da 118 milyon TL borç ile Türkiye’de nüfusa oranla en borçlu belediye olarak Beşikdüzü'nü devraldığını dile getiren Uzun, ilk 3 yıl içerisinde büyük zorluklar çekmelerine rağmen İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Beylikdüzü Belediyesi ve diğer kardeş belediyelerin de desteğiyle bütün mahalle ve köylere hizmet ettiklerini söyledi. 31 Mart tarihinde yapılacak yerel seçimlerde yeniden CHP'den aday adayı olduğunu belirten Uzun, "Genel Merkezimizin kararı ile 5 aday ile birlikte ön seçim yapılarak, memnuniyet araştırması da yapılacağı söylendi. Memnuniyet araştırması yapılmadan ve bana bilgi verilmeden atama yapıldığını gördüm. Taraflı il ve ilçe örgütümüzün dayatması ile ön seçime dahi gidilmeden ve kamuoyu araştırması yapılmadan yapılan atama kabul edilebilir değildir" dedi. 'BU DURUM KABUL EDİLEBİLİR DEĞİL' Yapılan atamanın parti üyelerine ve halka büyük saygısızlık olduğunu dile getiren Uzun, "Şahsıma ön seçim yapılacak dediler de girmedim mi? Ön seçimden çıkacak aday adayı ile senin aranda kamuoyu araştırması yapılacak dediler de hayır mı dedim? Bunların hiçbiri yapılmadan üyelerimizin sadece yüzde 35 ile seçilen geri kalanının kabul etmediği kişi çeşitli hileler ile aday ilan edilmiştir. Bu durum kabul edilebilir değildir" sözlerini kullandı. Cahit Erdem'in aday olarak atanmasını "Şahsıma ve halkımıza kurulan bir komplo" diye niteleyen Uzun, "Şahsıma, üyelerimize ve halkımıza yapılan bu komployu kınıyor, üyesi olmaktan onur duyduğum Cumhuriyet Halk Partisi’nden istifa ediyorum" sözleri ile partisinden ayrıldığını açıkladı. 'HİLELER İLE ADAY İLAN EDİLDİ' Uzun'un 'çeşitli hileler ile aday ilan edildi' sözlerinin arka planında Cahit Erdem'in yerel seçimler öncesi adaylığını güçlendirmek için partili olmayan bir çok kişiyi kendisine oy vermesi için CHP'ye üye yaptığı ve ayrıca üyelere market alışveriş kartları dağıttığı öne sürüldü. Öte yandan CHP ilçe örgütünün Ramis Uzun ile uzun süredir anlaşmazlığı olduğu ve kendisinin aday olmamasını istedikleri biliniyor. ... Devamını Oku

finalinde Ali Carter ile Ronnie O'Sullivan arasında müthiş bir mücadele yaşandı. Carter bir ara skoru 2-1’e getirirken yaptığı 125’lik seriyle de dikkat çekti. Öğleden sonraki son karede skor 5-3’e geldi. Akşam saatlerinde O'Sullivan aradaki farkı kapatmak mücadele verirken devre arasında skor 6-6 oldu. 7. kez dünya şampiyonu olan O'Sullivan rakibi 'i 10-7’lik skorla devirmeyi başardı. 48 yaşında en yaşlı Masters Snooker şampiyonu olan bunu genç yaşta da elde etme başarısı göstermişti. O'Sullivan şampiyonluğun ardından yaptığı ilk açıklamasında, dedi. bu zaferin ardından değerindeki büyük ödülün sahibi olurken Ali Carter’de kazandı. Aralık ayında 8. kez İngiltere şampiyonluğunu elde eden dünya bir numarası, daha önce aynı sezonda arka arkaya yarışlarını kazanamamıştı. ... Devamını Oku

'de ile arasında oynanan karşılaşmada attığı golden sonra yaptığı hareket nedeniyle kadro dışı bırakılan Sagiv Jehezkel gözaltına alındı. Trabzonspor'a attığı golün ardından kolundaki bandaja çizdiği İsrail bayrağı ve 7 Ekim'in 100. günü yazısı ile fotoğraf veren İsrailli futbolcu hakkında adli soruşturma başlatıldı. Trabzonspor maçında attığı gol sonrası yaptığı sevinç ile tepki çeken Sagiv Jehezkel'in Antalyaspor kadrosundan çıkarıldıktan sonra gözaltına alındığı kaydedildi. 'in nöbetçi mahkemeye sevk edilerek tutuklanması bekleniyor. tarafından yapılan açıklamada, ifadelerine yer verildi. İsrail ico days, Türkçe'de İsrail'in bağımsızlık günü anlamına geliyor. İsrail, 1948 yılında 'in önerdiği bölünme planına göre kurulduğunu duyurarak bu günü milli bayram olarak ilan ettiğinden ico days 7.10 işareti İsrail'in bağımsızlık gününü simgeliyor. ... Devamını Oku

Pablo Neruda'nın olarak nitelendirdiği, Mavi Gözlü Dev Nâzım Hikmet 122 yıl önce bugün dünyaya geldi. Kendisini olarak tanımlayan Nâzım Hikmet, yıllar önce emperyalizminin yarattığı tehdidi görmüş ve gerçek vatanseverliğin ABD'ye karşı mücadele etmek olduğunu vurgulamıştı. NAZIM HİKMET'TEN VATANSEVERLİK DERSİ Asıl vatan hainliğinin, Kemalizm'i inkâr etmenin, mürteciliğin ABD'yle işbirliği yapmak olduğunu söyleyen Nâzım Hikmet'in bu ifadeleri günümüzdeki siyasi saflaşmaya da ışık tutuyor. Bugün pek çok kesim ABD tehdidini görmüyor ya da görmezden geliyor. Son günlerde Pençe Kilit Operasyonu bölgesinde ABD destekli terör örgütü PKK/PYD 9 kahraman Mehmetçik'i şehit etti. Yaşanan bu saldırının ardından ne ne de ABD'ye karşı bir tavır almadı. Büyük Şair Nâzım Hikmet 1954 yılında Budapeşte Radyosu'nda yaptığı konuşmada tam da bu duruma işaret etmişti. En büyük meselenin Türkiye'nin bağımsızlığı olduğunu söyleyen Mavi Gözlü Dev, " " ifadelerini kullanmıştı. İşte Nâzım Hikmet'in vatanseverliğin tanımını yaptığı ve bugüne dair uyarılarda bulunduğu o konuşması NAZIM HİKMET'İN O SÖZLERİ GÜNÜMÜZE IŞIK TUTUYOR Türk ve edebiyatının en büyük şairleri arasında yer alan Nâzım Hikmet, Budapeşte Radyosu'ndaki konuşmalarında gerçek vatanseverliğin ne olduğunu açıkça anlatmıştı: İşte Nâzım Hikmet'in günümüze ışık tutan o konuşması: TÜRKİYE'DEKİ EN BÜYÜK MESELE:EVİMİZİN BAĞIMSIZLIĞI MESELESİDİR “Kime şu bizim Türkiye’deki tabiriyle, Kemalizm prensiplerinin can düşmanı derler? Onları anlamak lazım. Şimdi, benim kanaatime göre: Türkiye’deki en büyük mesele; yurt meselesidir, evimizin meselesidir. Evimizin bağımsızlığı meselesidir. Bir defa, her şeyden evvel bizim kendi evimizde, o evin sahibi gibi yaşamamızdır. Kim bizim eve hırsızı sokmuşsa ve kim bizim evde bizi bu hırsıza hizmetçi yapmışsa mürteci olan odur. Kemalizm’in prensiplerine düşman olan odur. Vatan haini olan odur. Yani demek istiyorum ki, Arapça ezan okutmaya taraftardır. Bu adam mürteci midir, değil midir? NÂZIM HİKMET: BUGÜNÜN MESELESİ ABD'YLE İŞBİRLİĞİ YAPANLAR Bu, bugünün meselesi değildir. Bugünün meselesi: Kim Türkiye’yi Amerikalılara satmış ve satmaya devam etmektedir? Kim Türkiye’nin milli sanayisini mahvetmiş ve mahvetmeye devam etmektedir? Kim Türkiye köylüsünü ve işçisini müstemleke kölesi haline getirmiş ve getirmekte devam etmektedir? İşte bunlar mürtecidir. Bunlar Kemalizm’i inkâr etmişlerdir, bunlar vatan hainidir. Bunların haricinde kalan insanlar, dini kanaatleri ne olursa olsun, vicdani kanaatleri ne olursa olsun, hangi siyasi partiye mensup olurlarsa olsunlar; vatanını seven insanlardır. Ve bugünün şartları içinde ileri Türk insanlarıdır. Bu bakımdan yine tekrar ediyorum, Türkiye’deki insanlar vicdani kanaatleri ne olursa olsun, hangi partiye mensup bulunurlarsa bulunsunlar eğer Türkiye’nin gerçek milli bağımsızlığından yanaysalar, yani daha açık konuşalım eğer Türkiye’den Amerikan hâkimiyetinin defolup gitmesinden yanaysalar, Türkiye sanayisinin gelişmesinden yanaysalar, Türkiye’de hayatın ucuzlamasından yanaysalar, Türkiye’nin tarihinin eski şerefiyle devam etmesinden yanaysalar; yani Türk haysiyetini ve şerefini taşıyorlarsa ileri insanlardır, hangi kanaate mensup olurlarsa olsunlar.” 'TÜRK MİLLETİ'NİN YOK OLMASI İMKÂNSIZ' “Halkları mahvetmek kabil değildir. Teşekkül eden bir millet, yaşayan bir millet ölmez. Türk Milleti de böyle. Türk Milleti denilen bir millet, Türkiye Halkı denilen bir halk. Bu halkın yok olması imkânsızdır. Ha! Ne demek istiyorum: Yani bugün yapılan terör şu veya bu partiye karşı değildir. Bugün yapılan terör şu veya bu kanaate karşı değildir, şu veya bu sınıfa karşı değildir. Bugün yapılan terör, Türk Milleti’ne karşıdır ve Türk Milleti’ni imha etmek için, yok etmek için yapılan terördür. Türk Milleti yok olmaz. Binaenaleyh, her şeye rağmen, Türk Milleti yaşayacaktır. Ve her şeye rağmen, biz 2. Milli Bağımsızlık Savaşından muzaffer çıkacağız…” ... Devamını Oku

'nin Tomarza ilçesinde sobadan sızan karbonmonoksit gazından zehirlenen Adnan (45) ve oğlu Berat İlhami Nalbant (9) hayatını kaybetti. KAYSERİ'DE SOBA CAN ALDI Olay, dün gece saatlerinde Tomarza ilçesi Cumhuriyet Mahallesi'nde meydana geldi. Adnan ve oğlu Berat İlhami Nalbant'tan haber alamayan yakınları durumu polis ekiplerine bildirdi. İhbar üzerine gelen ekipler, girdikleri evde baba ve oğlu yerde hareketsiz yatarken buldu. Yapılan kontrolde, Adnan ve oğlu Berat'ın sobadan sızan karbonmonoksit gazından zehirlenerek öldüğü belirlendi. Cenazeler otopsi için morga götürüldü. Olayla ilgili inceleme başlatıldı. Diğer yandan Adnan Nalbant'ın eşi ile ayrı olduğu, oğlu Berat İlhami'nin hafta içi dedesi İlhami Nalbant'ın yanında, hafta sonları ise babasıyla birlikte kaldığı öğrenildi. Ayrıca Adnan Nalbant'ın Tomarza Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü'nde çalıştığı belirtildi. ... Devamını Oku

’nın Javelin tanksavar füzesi satın alma talebinin kabul edildiğini doğrulayan Maqedonci, “Bu talebin ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından Kongre'ye onay için gönderileceği biliniyor ve özellikle ABD'nin, Kosova Güvenlik Gücünün (orduya) geçiş süreci ve savunma yeteneklerinin geliştirilmesinde ana destekçi olduğu dikkate alındığında Kongre'den onay konusunda olumlu bir yanıt bekliyoruz.” dedi. Javelin füzelerin fiyatı konusunda pazarlık aşamasının henüz başlamadığına dikkati çeken Maqedonci, Kosova’nın söz konusu tanksavarları ne zaman teslim alabileceğini de görüşeceklerini vurguladı. Maqedonci, kaç adet Javelin füzesi alınacağıyla ilgili soruya, “FSK’nın ihtiyaçlarını karşılamaya yetecek kadar.” yanıtını verdi. Kosova'nın yakın zamanda uçaksavar sistemleri satın almayı planladığını belirten Maqedonci, “Özellikle kapasitelerimizi geliştirmemizde ana destekçimiz olan ABD'nin başını çektiği en yakın ortaklığa sahip olduğumuz ülkelere odaklanıyoruz. Türkiye, Almanya, İngiltere, İtalya, Hırvatistan gibi NATO ülkeleriyle de işbirliklerimiz var.” diye konuştu. Maqedonci, bakanlık olarak son 3 yılda 239 milyon avro değerinde askeri ekipman tedarik ettiklerini sözlerine ekledi. ... Devamını Oku

Azizi, ülkede yatırım yapma imkanı sağlandığını ve büyük projeler başlatılarak binlerce gence iş imkanı verileceğini belirtti. Azizi Vakfı Başkanı Mirveys Azizi, şunları söyledi: “ Yakın gelecekte bu ülkeye 10 milyar dolar yatırım yapmak istiyorum ve bu çok büyük bir yatırım. Şimdiye kadar ülkeye bu tür bir yatırım ne yabancı ülkeler düzeyinde ne de başka bir düzeyde yapılmadı.” Azizi, Herat'a yaptığı ziyaret sırasında Zindecan ilçesine bağlı Siyah Aab köyünde depremzedeler için inşa ettirdiği bir yerleşim birimini de hizmete açtı. Depremzedeler için inşa edilen yerleşim bölgesinde yaklaşık 300 ev bulunuyor ve inşaatı 200 milyon Afgani'ye (2 milyon 800 bin dolar) mâl oldu. Azizi sözlerine şunları ekledi: “Onlar için içinde bir parkın da bulunduğu büyük bir bahçe inşa etmek, fidanlar dikmek ve yaklaşık 15 bin ila 20 bin meyve ağacı dikmek istiyoruz. Bu aileler 3 veya 4 yıl sonra meyvelerini satabilecek ve kendilerine kalıcı bir gelir sağlayabilecekler.” Mirveys Azizi’nin 10 milyar dolarlık yatırım yapacağını taahhüt etmesinin ’daki ekonomik kalkınmaya büyük katkı sunması bekleniyor. Afganistan’daki İslam Emirliği yetkilileri Afgan iş insanlarının ülkede sanayi ve ticaret alanında yatırım yapmalarını talep ediyor. Yetkililerin açıklamasına göre ülkede güvenliğin sağlanmış olması yatırım imkanlarının da önünü açtı. ... Devamını Oku

Anadolu'nun savunulması ve bölgenin korunması için 18. yüzyıldan itibaren yapımlarına başlanan ve sayıları 46'ı bulan Kars tabyaları, günümüzde can çekişiyor. Her hangi bir önlemin alınmadığı tabyaların son durumları içler acısı vaziyette bulunuyor. Kars Kalesi ve etrafında yapılan tabyalar yok olurken, tabyaları korumakla mükellef olan kurumlar ise tarihi tabyaların yıkılmasına adeta çanak tutuyor. Taşları sökülen demir kapı ve pencereleri kesilen tabyalar turizme kazandırılmayı bekleniyor. Ayrıca Kars tabyaları arasında İnönü Tabyası, Karadağ Tabyası, Hafız Paşa Tabyası, Arap Tabyası, Gaziler Tabyası, Kerim Paşa Tabyası, Kanlı Tabya, Cenup Tabyası, Çukur Tabya, Fevzi Paşa Tabyası, Hüseyin Paşa Tabyası, Kerim Paşa Tabyası, Yusuf Paşa Tabya, Thomson Tabyası, Dik Tabya, Veli Paşa Tabyası, Şimendifer Tabyası, Çakmak Tabyası, Çifte Gögüs Tabyası, Muhlis Paşa Tabyası, Churcil Tabyası, Süvari Tabyası, Çim Tabya günümüzde ya hayvan barınağı olarak kullanılıyor. Tabyaların önemli bir kısmının ise kimliği belirsiz kişiler tarafından define aramak için kazılı vaziyette bulunurken, vatandaşlar tabyaların biran evvel ilgili kurumlarca koruma altına alınmasını istiyor. ... Devamını Oku

marketlerde Columbia marka kadın mont ve kaban ürünlerinde indirimler göze çarpıyor. Soğuk kış günlerinde kadınları unutmayan ŞOK ayrıca Michael Kors ve Guess marka çanta modellerindeki fiyatlarla dikkat çekiyor. ŞOK’ta hafta içinde 17 Ocak tarihinde Columbia marka kadın mont ve kaban ürünleri ile Michael Kors ve Guess marka çantalar kadınların adeta aklını başından alacak. Peşin fiyatına 6 taksit ve ücretsiz kargo ile evlere teslimat şansı da sunan ŞOK, avantajları ile her bütçeye hitap ediyor. ŞOK marketlerde haftanın dikkat çeken ürünleri arasında; Columbia Bird Mountain Mont Kadın 4.499 TL, Michael Kors Çanta 2.799 TL’den satılacak. • Columbia Bird Mountain Mont Kadın 4.499 TL • Columbia ICY Heights II Kaban kadın 3.799 TL • Columbia Puffect Mont Kadın 3.499 TL • Columbia Pike Lake Cropped Mont Kadın 3.499 TL • Columbia W Heavenly Mont 2.999 TL • Columbia Powder Lite Mont Kadın 2.999 TL • Michael Kors Çanta 2.799 TL • Guess Çanta 2.799 TL ... Devamını Oku

14 Mayıs Genel lerin ardından 'de Türkiye Büyük Millet Meclisine giren 44 milletvekilinden 1'i ihraç edilirken 5'i istifa etti. İYİ Partinin Meclis'teki milletvekili sayısı 38'e düştü. 14 Mayıs Genel Seçimlerinin üzerinden 8 ay geçti. İYİ Partide Türkiye Büyük Millet Meclisine giren 44 milletvekilinden 1'i ihraç edilirken 5'i istifa etti. Buna göre İYİ Parti'nin Meclis'te bulunan milletvekili sayısı 38'e düştü. İYİ Parti'de ilk milletvekili istifası Eskişehir Milletvekili İdris Nebi Hatipoğlu'nun istifa ile başladı. Hatipoğlu, 2 Kasım 2023'te partisinden istifa ederek AK Parti'ye geçti. Hatipoğlu, AK Parti'de Eskişehir Belediye Başkan Adayı olarak gösterildi. 2 BÜYÜKŞEHRİN MİLLETVEKİLLERİ İSTİFA ETTİ İYİ Parti'de ikinci istifa Ankara Milletvekili Adnan Beker'den geldi. Beker, 16 Kasım'da partisinden istifa ettiğini duyurdu. Parti'de üçüncü istifa İYİ Parti 28. Dönem İstanbul Milletvekili ve Kurucular Kurulu Üyesi Ayşe Sibel Yanıkömeroğlu'ndan geldi. Yanıkömeroğlu, partisinin kuruluş amaç ve ilkelerinden bir süredir uzaklaştığını belirterek istifa ettiğini 6 Aralık'ta duyurdu. 15 Aralık'ta ise İYİ Parti İstanbul Milletvekili Salim Ensarioğlu, partisinden istifa ettiğini duyurdu. Son milletvekili istifası ise İYİ Parti Ankara Milletvekili Yüksel Arslan'dan geldi. Arslan, 21 Aralık'ta partisinden istifa ettiğini duyurdu. Öte yandan, 5 Aralık 2023'te ise İYİ Parti Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır partisinden ihraç edildi. Böylelikle İYİ Parti'nin Meclis'teki vekil sayısı 38'e indi. İSTİFA EDEN ÖNEMLİ İSİMLER İYİ Parti'de istifa eden ve görevden alınan diğer önemli isimler ise şöyle: "İYİ Parti Adıyaman Kurucular Kurulu üyesi olan Mithat Solgun, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Zeki Üçok (Görevden alındı), İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Ece Güner, İYİ Parti İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Grup Başkanvekili İbrahim Özkan ve beraberindeki 6 Meclis üyesi, 2023 Genel seçimlerde İYİ Parti'den Hatay 2'nci sıra milletvekili adayı olan eski futbolcu Gökhan Zan." Ayrıca, partide il yönetimlerdeki istifalar ise hala devam ediyor. ... Devamını Oku

Zelenskiy 2023 30 Mart'ta video bağlantısı aracılığıyla lı yasa koyuculara hitap ederek Viyana'ya siyasi ve insani desteği için teşekkür etti. Konuşma sırasında Özgürlük Partisi milletvekilleri koltuklarına "tarafsızlık için yer" ve "barış için yer" yazılı pankartlar bırakarak dışarı çıktı. MECLİS SAVAŞ PARTİLERİNİN SAHNESİ OLMASIN Çarşamba günü Avusturya ulusal yayın kuruluşu ORF'ye verdiği röportajda Kickl, parlamento başkanıyla yüzleştiğini ve "Avusturya Ulusal i'nin hiçbir şekilde partileri için bir sahne olmaması gerektiği" konusunda ısrar ettiğini açıkladı. ... Devamını Oku

Başbakanı Kyriakos Miçotakis, ERT yayın kuruluşuna verdiği bir röportajda "Evlilikte eşitliği yasalaştıracağız."dedi. Miçotakis, bir zaman dilimi belirtmedi, ancak bunun "uzun sürmeyeceğini" söyledi. HER TÜRLÜ AYRIMCILIĞI ORTADAN KALDIRACAĞIZ "Evlilik ilişkisi konusunda cinsel yönelimle ilgili her türlü ayrımcılığı ortadan kaldıracağız" diyen Miçotakis, tasarının eşcinsel çiftler için taşıyıcı anneliğe değil ama evlat edinmeye izin vereceğini açıkladı. Yunan Başbakan, "Kadınların talep üzerine çocuk üreten makinelere dönüştürülmesi fikri... bu gerçekleşmeyecek." dedi. ... Devamını Oku

'in Yedioth Ahronoth gazetesinin haberinde, polisinin İsrail'in "savaş suçları" işlediği yönündeki "iddialara" ilişkin soruşturma başlattığı belirtildi. Haberde, bu konunun İsrail ile arasında diplomatik gerginliğe neden olduğu ve İsrail'i olayı protesto etmeye ve bu konulardaki memnuniyetsizliğini dile getirmeye sevk ettiği aktarıldı. "İSRAİL'DE VEYA FİLİSTİN TOPRAKLARINDA BULUNDUYSANIZ..." Londra polisinin, İngiltere'deki havalimanlarından geçen tanıklara 'de işlenen savaş suçları ve insanlığa karşı suçları bildirmeleri çağrısında bulunduğu ifade edilen haberde, İngiltere'deki havalimanlarında yolcular için İngilizce, İbranice ve Arapça "İsrail'de veya topraklarında bulunduysanız ve terörizm, savaş suçları veya insanlığa karşı suçlara tanık olduysanız veya mağdursanız, durumu Birleşik Krallık polisine bildirebilirsiniz." ifadelerinin yazılı olduğu tabelaların asıldığına dikkati çekildi. ... Devamını Oku

France Info’nun haberine göre, Paris Olimpiyat Komitesi, Gomis’in 9 Ekim’de ’in işgalci politikalarını eleştirdiği sosyal medya paylaşımı sebebiyle "tarafsızlık yükümlülüğüne aykırı" hareket ettiğine karar verdi. Komite, bu paylaşımı yüzünden Gomis'in "Olimpiyat Büyükelçiliği" görevini ön yargısız yerine getiremeyeceğini ileri sürdü. Gomis, paylaşımı nedeniyle 5 Ocak'ta 2024 Olimpiyat Oyunları Atletleri Komisyonundan atılmıştı. Bir dönem Fenerbahçe forması giyen Gomis, hesabından 9 Ekim 2023'te İsrail'in işgalci politikasını eleştiren paylaşım yapmıştı. Paylaşımda 1947, 1967 ve 2023 olmak üzere 3 farklı tarihte Fransız topraklarının haritası bulunuyordu. Bu haritalarda zamanla İsrail bayrağının Fransa bayrağının yerini aldığı görülüyordu. ... Devamını Oku

Fenoti 50'' Ultra HD Webos Smart TV 9.899 TL Sinbo Airfryer 2.999 TL Esse Kahvematik Türk Kahve Makinesi 799 TL Kumsal Karnıyarık Tencere 349 TL Kumsal Tencere 349 TL Kumsal Tava 179 TL Cezve 69.95 TL Sütlük 79.95 TL Çelik Yemek Kaşığı 99.95 TL Çelik Yemek Bıçağı 79.95 TL Oyuncak Süpürge 99.95 TL Oyucak Mutfak Seti 129 TL Oyuncak Bebek Arabası Pet Aksesuarlı 149 TL Metal Fırlatıcılı 2'li Monster Truck 119 TL Kaydırak 499 TL Çift Kişilik Kışlık Nevresim Seti 550 TL Çift Kişilik Scotch Pamuklu Battaniye 299 TL Tek Kişilik Scotch Pamuklu Battaniye 249 TL Wellsoft TV Battaniyesi 159 TL Mutfak Halısı Dijital Baskılı 219 TL Penti Termal Külotlu Çorap 119 TL Katlanır Puf 379 TL Arko Krem Klasik Tıraş Jeli 48 TL Nescafe Sütlü Köpüklü 75.50 TL Arko Nem Krem Zeytinyağlı 32.75 TŞ 48'li Lipton Yellow Label Demlik Çay 54.90 TL 2L Ace Klasik 45.25 TL 2600 ml Fairy Bulaşık Deterjanı 163.90 TL 10 kg Mintax Matik Renkliler/Lavanta Bahçesi 229 TL 400 g Lio Çizik Yeşil Zeytin 49 TL 15'li Ülker Çokomel 34.90 TL 1L Doğanay Şalgam Suyu 17.90 TL 32'li Aqua Tuvalet Kağıdı 149 TL 3 kg Mis Yoğurt Tam Yağlı Homojenize 78.75 TL 350 g Mis Tam Yağlı İnek Peynir 68.50 TL 6'lı Beypazarı Maden Suyu 21.90 TL ... Devamını Oku

Amsterdam Belediye Başkanı Femke Halsema, 5 Ocak 2024 tarihli İngiliz The Guardian gazetesinde kaleme aldığı, "Amsterdam Belediye Başkanı olarak, 'nın bir narko-devlet olma riskini görebiliyorum" başlıklı yazısında ya yönelik uluslararası yaklaşımın acilen değiştirilmesi çağrısında bulundu. Halsema, mevcut yaklaşımın Hollanda'yı bir narko-devlete dönüştürme riski taşıdığını savundu. Halsema makalesinde şu görüşlere yer verdi: ESKİDEN GÜNLÜK HAYATIMIZI PEK ETKİLEMİYORDU "Sağlık odaklı uyuşturucu politikamızla gurur duyuyoruz, ancak küresel boyutta gelişen yasa dışı uyuşturucu ticaretini dizginlemek için uluslararası çözümlere ihtiyacımız var. Hollanda'da eskiden "uluslararası uyuşturucuya karşı mücadele"ye belli bir küçümseme ile bakar, ciddiye almazdık. Ulusal uyuşturucu politikamız geçmişte kullanıcılar için sağlık risklerini azaltmaya odaklandı ve nispeten başarılı oldu. Esrar gibi hafif uyuşturuculara karşı hoşgörülüyüz ve belirli koşullar altında kişisel kullanıma izin veriyoruz. Sert uyuşturucular yasa dışıdır, ancak küçük miktarlarda (yarım gram sert uyuşturucu veya bir ekstazi hapı gibi) bulundurmak genellikle kovuşturmaya tabi tutulmaz. Polis, çoğunlukla yerel olarak faaliyet gösteren en büyük uyuşturucu kaçakçılarını çökertti. Uyuşturucu suçları ve hatta cinayetleri vardı, ancak bunlar izlenebilir ve büyük ölçüde yönetilebilir kaldı. Uyuşturucu kaçakçılığı ekonomimizi ya da günlük hayatımızı pek etkilemiyordu.” 14 YAŞINDAN KÜÇÜK KOKAİN KURYELERİ “Artık durum böyle değil. Küreselleşme ve uyuşturucunun uluslararası suç kapsamına alınmasıyla birlikte yasa dışı uyuşturucu ticareti daha kazançlı, profesyonel ve acımasızca şiddet içeren bir hal aldı. Bunun etkileri felaket olmuştur. Geçtiğimiz on yıl içinde, Avrupa'nın en büyük limanı olan Rotterdam limanı kokain için küresel bir transit merkezi haline geldi. Hollandalı yetkililer uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele çabalarını arttırdılar, ancak gidişatı değiştiremediler. Son rakamlar ele geçirilen kokain miktarında rekor bir artış olduğunu göstermektedir. 2022 yılının ilk yarısında 22.000 kg'ın biraz üzerinde olan miktar 2023 yılının ilk yarısında 29.702 kg'a yükselmiştir. Bu durum ilk bakışta cesaret verici gibi görünse de aslında yaşananların ne kadar büyük boyutlarda olduğunu göstermektedir. Uyuşturucuyla mücadeledeki yaklaşımımız, 'musluk açıkken paspas yapmaya benziyor'. Uyuşturucu kaçakçılığındaki son eğilimler bir başka ciddi endişeye yol açmıştır. 14 yaşından küçük çocuklar 'kokain kuryeleri' olarak bu yasa dışı ticaretin içine çekilmektedir. Ele geçirilen miktarlar arttıkça şiddet de artmaktadır. Geçtiğimiz beş yıl içinde, uluslararası bir uyuşturucu sendikasına karşı yürütülen büyük bir ceza davasının üç kilit ismi Amsterdam'da güpegündüz katledildi: Kilit bir tanığın kardeşi, avukatı ve danışmanı olarak görev yapan tanınmış bir gazeteci.” HOLLANDA NARKO-DEVLET OLMA TEHLİKESİYLE KARŞI KARŞIYA “Uluslararası bir finans merkezi olan Amsterdam, artık uyuşturucu talebinin belirlendiği ve dünyanın her yerinden pazarlıkların ve ödemelerin yapıldığı bir pazar yeri olarak hizmet veriyor. Uyuşturucu baronlarının paralarını akladıkları ya da vergi cennetlerine aktardıkları bir yer haline gelmiştir. Kara paraları giderek yasal ekonomiyi, özellikle de gayrimenkul, ticari hizmetler ve konaklama sektörlerini kirletiyor. Bu şekilde devam ederse ekonomimiz suç parasıyla dolacak ve şiddet tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşacaktır. Bu da toplumsal bozulmaya, mahallelerde huzurun kaçmasına, savunmasız genç nesiller suça sürüklenecek ve hukukun üstünlüğünün zayıflamasına yol açacaktır. Köklü bir değişiklik yapılmadığı takdirde Hollanda bir narko-devlet olma tehlikesiyle karşı karşıyadır.” UYUŞTURUCUYA KARŞI MÜCADELE VERİMSİZ “Hollanda'da şu anda karşı karşıya olduğumuz zorluklar liberal uyuşturucu politikamızın bir suçlaması değildir. Aksine tam tersidir. Hollanda hükümetinin, 1980'lerin sonu ve 90'ların başından bu yana giderek daha baskıcı hale gelen uyuşturucuya karşı küresel mücadelen etkilenen ekstaziye yaklaşımını ele alalım. Uluslararası baskı altında kalan Hollanda, eğlence uyuşturucusu olarak bilinen ve nispeten zararsız olarak algılanan ekstaziyi 1988 yılında Afyon Yasası kapsamına alarak sert uyuşturucu olarak sınıflandırdı. Bu değişim istemeden de olsa yasa dışı ekstazi üretiminin karlılığına katkıda bulunmuş ve Hollanda'da yıllık ekstazi üretiminin tahmini 18.9 milyar avroluk sokak değerinin de gösterdiği gibi suç örgütleri için kazançlı bir iş modeli yaratmıştır. Bu deneyim, küresel uyuşturucu yasağı eğilimlerine uyum sağlama çabalarının nasıl ters sonuçlar doğurabileceğini ortaya koymaktadır. Hollanda'nın sorunları, mevcut yaklaşımda küresel bir değişim ihtiyacını ortaya koymaktadır. Mesele kullanıcı merkezli politikamızı geri çekmek değil, daha ziyade uyuşturucuya karşı mücadelenin verimsiz olduğunun uluslararası alanda kabul görmesini savunmaktır.” UYUŞTURUCUYA KARŞI MÜCADELEDE OLUMLU ÖRNEKLER! “Kısacası, uyuşturucuya karşı mücadelenin yerel yönetimlerde, ulusal parlamentolarda ve özellikle de uluslararası meclislerde acilen tartışılması gerektiği anlamına gelmektedir. Uyuşturucunun yasaklanması, ulusal uyuşturucu politikalarının alanını sınırlayan uluslararası anlaşmalarla güvence altına alınmış olmasına rağmen, yeni uluslararası ittifaklar kurarak söz konusu anlaşmaların yeniden gözden geçirilerek, potansiyel olarak revize edilmesi için işbirliğine dayalı bir çabayı içerecek, yenilikçi, sağlık merkezli uyuşturucu politikalarının yasal engeller olmaksızın uygulanabileceği küresel bir ortamı sağlamaktır. Uyuşturucuya karşı mücadelede çözümler bulmamıza yardımcı olabilecek pek çok tarihi örnek vardır. 1980'lerin başından bu yana, Hollanda'da eroin bağımlıları için metadon temini ve uyuşturucu kullanım alanları gibi zarar azaltma tesislerinin devreye sokulması, bu kişilerin yaşam koşullarını, sağlıklarını ve yaşam kalitelerini iyileştirirken, uyuşturucu rahatsızlığı ve suç oranı da azalmıştır. Bu yaz İsviçre'nin başkenti Bern, kontrol ve önleyici tedbirleri arttırmak amacıyla yasal kokain satışı denemelerini duyurdu.Bu gelişme, şehirde yasal esrar satışının denenmeye başlamasının ardından geldi. Bir başka harika örnek de hükümetin esrarı eğlence amaçlı, tıbbi ve endüstriyel kullanım için yasallaştırdığı ve üretim, dağıtım ve satışa ilişkin katı kurallarla esrar için düzenlenmiş bir pazar kurduğu Uruguay'dır.” UYUŞTURUCUYA YÖNELİK YAKLAŞIM ACİLEN DEĞİŞTİRİLMELİ Piyasa düzenlemesi, devlet tekelleri veya tıbbi amaçlı tedarik, münhasır olması gerekmeyen olası çözümlerden sadece birkaçıdır. Ancak sayılanların hiçbiri acil çözüm değildir. Uyuşturucu madde kaçakçıları kârlarını korumak için şiddet kullanacaklarını göstermişlerdir ve bazı uyuşturucuların sağlık riskleri hala çok büyüktür. Bu da rotamızı kasıtlı ve düşünceli bir şekilde değiştirmemiz ve geçici bir tepkiyi de hesaba katmamız gerektiği anlamına geliyor. Ancak bunların hiçbiri harekete geçmemek için bir bahane olamaz.” ‘Uyuşturucu ile Mücadele Konferansı’na davet Amsterdam Belediye Başkanı Femke Halsema ‘Uyuşturucu ile Mücadele Konferansı’ düzenleneceğini duyurdu. ‘Şehirler ve düzenleme arayışı’ alt başlığını taşıyan konferansın davetiye metni şöyle: “Dünyadaki pek çok şehirle birlikte güzel Amsterdam şehri de uyuşturucuyla bağlantılı suçların etkileriyle mücadele etmektedir. Bu nedenle Amsterdam Belediye Başkanı olarak 'Uyuşturucuyla Başa Çıkmak-Şehirler ve Düzenleme Arayışı' başlıklı uluslararası konferansı düzenliyorum. Bu konferansın amacı, uyuşturucu piyasasının daha fazla düzenlenmesinin bir çözüm sağlayıp sağlayamayacağını değil, nasıl bir çözüm sağlayabileceğini ve uyuşturucu politikasında daha gerçekçi bir yaklaşım için hangi adımların atılabileceğini araştırmaktır. Bu konferans 26 Ocak 2024 tarihinde (saat 08:00-20:30) Beursvan Berlage, Amsterdam, Hollanda'da gerçekleştirilecektir.” AMSTERDAM'DAKİ UYUŞTURUCU TEHDİDİ “Yasa dışı uyuşturucu kaçakçılığı tüm dünyadaki şehirler için önemli bir tehdit oluşturmaktadır. Amsterdam'da ise hukukun üstünlüğünü tehdit etmektedir. Şehir, gündüz vakti suikastlar, patlamalar, yanlış kimlikle işlenen cinayetler ve avukatlar ile gazetecilere yönelik ölümcül saldırılarla boğuşmaktadır. Bu suçların işlenmesindeki acımasızlık şok edici. Dünya çapındaki şehirler de benzer zorluklarla karşı karşıya. On yıllardır uyuşturucuya karşı küresel bir savaş yürütülmektedir. Ne yazık ki izlediğimiz yolun yetersiz olduğu kanıtlanmıştır: uyuşturucu üretimi ve tüketimi artmaya devam etmekte, yasa dışı finansal akışlar sürmekte, şiddet kontrolsüz kalmakta, insan hakları ihlal edilmekte ve güvenlik ağı zayıflarken genç nesiller suça sürüklenmektedir. Ortaklarımızın gayretli soruşturma çalışmaları sayesinde uyuşturucuyla mücadelede zaferler elde edilse de mücadele asla tam olarak kazanılamaz. Bu kabul, akademik çevrelerin ötesine geçerek eski politikacıları, politika yapıcıları ve kanun uygulayıcıları da kapsamaktadır. Ben gerçekçi bir uyuşturucu politikasını savunuyorum. Bu konferans bu yönde attığımız ilk adımı temsil ediyor. Uluslararası uzmanlar, deneyimli bireyler, STK'lar ve akademisyenlerle samimi sohbetler gerçekleştirerek, düzenlemenin bir çözüm olup olamayacağı sorusunun ötesine geçmeyi ve bunun nasıl başarılabileceğine odaklanmayı amaçlıyoruz. Sizleri farklı yaklaşımları keşfetmek, uluslararası deneyimlerden öğrenmek, zorlukların üstesinden gelmek ve şehirlerin oynayabileceği rolü değerlendirmek üzere bize katılmaya davet ediyorum.” ... Devamını Oku

merkezli The Guardian gazetesinde hükümetinin mevcut düşük politikalarını eleştiren bir yazı kaleme alındı. Makalede, k durgunluğun daha da artacağı enflasyonun düşmeyeceği vurgulandı. İngiltere'de ücretlerin 2028 yılına kadar reel olarak 2008 seviyesinin altında kalmasının beklendiğini aktaran makale, İngiltere'nin Avrupa'da gaza en bağımlı ekonomilerden biri olduğu ve gaz fiyatlarının hala tarihi ortalamasının iki katının üzerinde seyrettiği hatırlatıldı. Ekonomiyi yeniden ayakları üzerine oturtmak için daha fazla yatırıma ihtiyaç olduğuna ancak hükümetin enflasyon gerekçesiyle bundan geri durduğuna dikkat çekildi: "Enerji sisteminin yenilenmesi, hanelerin ve sanayinin daha verimli hale getirilmesi ve istihdam imkanları oluşturulabilmesi için daha fazla yatırım yapılması gerekiyor. Maliye Bakanı Jeremy Hunt, daha fazla yatırımın daha yüksek enflasyona yol açacağını ve İngiltere Merkez Bankası'nı faiz oranlarını yükseltmeye zorlayacağını savunuyor. Milletvekilleri de buna destek veriyor ama kamu yatırımlarının sağlayabileceği faydaları neredeyse hiç duymuyoruz.” KAMU YATIRIMLARI DÜŞÜŞTE Makalede kamu yatırımlarındaki planlı gerilemeye de dikkat çekildi: "Hükümet 2022 yılında nakit kamu yatırımlarını dondurdu. Bu da 5 yıl içinde kamu yatırımlarının GSYİH'in yüzde 1,8'ine düşeceği anlamına geliyor. Daha yüksek kamu yatırımlarının ekonomik büyümeyi artırdığına dair önemli kanıtlar vardır. Mali borçlanma ve harcamalardaki değişikliklerin, enflasyon %2 hedefine yakınsa ve insanlar böyle kalmasını bekliyorsa, enflasyon üzerinde çok küçük bir etkisi vardır.” YATIRIMLARI DURDURMAK ENFLASYONU ÇÖZMÜYOR Makaleye göre kamu harcamalarının gerçek sonuçları, hükümetin tezleriyle çelişiyor: "Uluslararası Para Fonu'nun ( ) baş ekonomisti geçen yıl şöyle yazmıştı: "Mali sıkılaştırmanın enflasyon üzerindeki etkileri küçük görünüyor." İngiltere Merkez Bankası (BoE) ve Uluslararası Ödemeler Bankası'ndan (BIS) ekonomistler de ekstra devlet borçlanmasının enflasyon üzerindeki etkisini çok sınırlı bulmaktadır. Yakın zamandaki deneyimler de bunu göstermektedir: ABD hükümeti geçen yıl İngiltere'den çok daha yüksek bir bütçe açığına sahip olmasına rağmen, ABD enflasyonu daha düşük bir seviyeye geriledi." ESAS RİSK YATIRIM YAPMAMAK Yazıda kamu yatırımları ile büyüme arasındaki ilişkinin, kamusal açığı daha sürdürülebilir kılacağı ve olumsuz etkilerini azaltacağı üzerine odaklanıldı: “Ekonomi için daha büyük risk, yatırımlar konusunda kararsız kalmaya devam etmek olacaktır. Yüksek kaliteli kamu yatırımlarının büyümeye katkıda bulunabileceği ve böylece kamu maliyesini daha az değil daha fazla sürdürülebilir kılabileceği giderek daha açık hale geliyor.” ... Devamını Oku

‘Rusya- savaşında sona doğru yaklaşılıyor’ fikirleri savaş sonrası izlenecek politikaları da tartışmaya açtı. Amerika Birleşik Devletleri ( ) merkezli düşünce kuruluşu RAND Corporation tarafından hazırlanan makale, yeniden inşanın mali yükünü Avrupa Birliği'ne ( ) yükleme ve ABD'yi askeri koruma ile görevlendirme çağrısında bulunuyor. “Gölge CIA” olarak bilinen RAND Corporation'da “Savaş Sonrası Ukrayna: Başarılı ve Güvenli Bir Toparlanma için Planlama” başlığıyla yayınlanan makale, ABD'nin Ukrayna'nın yeniden inşasında ortaya çıkacak k ve siyasi boşluğu doldurmak adına harekete geçeceğini gösteriyor. EN BÜYÜK YENİDEN İNŞA PROJESİ RAND'ın kıdemli ekonomisti Howard Shatz, bu süreci “modern tarihin en büyük yeniden inşa projesi olabileceği” sözleriyle tarif ediyor. Shatz, “Burada durum Irak ya da Afganistan gibi olmayacak. Burada bir iç isyan yok. Bu daha çok İkinci Dünya Savaşı ya da Berlin Duvarı'nın yıkılmasından sonra Avrupa'da yaşananlara benzeyecek." değerlendirmesi yaptı. Ukrayna'nın savaştan önce de Avrupa'nın en yoksul ülkesi olduğuna ve ülkede önemli oranda yolsuzluk yaşandığına işaret eden rapor, Ukrayna'nın yeniden inşa edilebilmesi için savaş sonrası “yeni bir yörünge” benimsemek zorunda olduğu ifade edildi. BATI, NATO ÜYELİĞİ KONUSUNDA ÇEKİNGEN Raporun yorumuna göre savaşın sonunda Batı'nın Ukrayna'nın savunmasını sağlamak gibi bir sorumluluğu var. Öte yandan Ukrayna’yı NATO'ya katmaya çalışmakta tereddüt edildiği öne çıkıyor: “Ukrayna'yı NATO'ya dahil etmek bir seçenek ama bu sadece seçeneklerden biri. ABD ve diğer müttefikler bunun yerine Ukrayna'ya kendi savunmasını oluşturması için silah ve eğitim sağlamaya devam edebilirler. Ayrıca Rusya'nın sınırı tekrar geçmesi halinde kendi güçlerini göndermekle tehdit edebilirler. RAND'da diplomasi ve güvenlik alanında seçkin bir kürsü sahibi olan ünlü diplomat James Dobbins de “NATO'nun Rusya'yı caydırmak için Ukrayna'nın üyeliğine ihtiyacı yok" demişti.” RAND araştırmacılarının farklı ülkelerdeki doğal afet ve savaş gibi yıkımlardan sonra gerçekleştirilen yeniden inşa süreçlerini tarihsel olarak incelediğini aktaran rapor, Ukrayna'nın yeniden inşasını Ukraynalılara bırakmamak gerektiğine vurgu yaptı. Raporun yazarlarından politika araştırmacısı Gabrielle Tarini, "Aslında, incelediğimiz doğal afetlerin çoğunda, bu yerel topluluklar böylesine büyük bir yeniden yapılanma çabasını yönetecek personel, uzmanlık ve süreçlerden yoksundu. Dolayısıyla Ukrayna'daki çabaları mümkün olduğunca yerelleştirmek isterken, toplulukların sahip olacağı kapasite kısıtlamalarını da göz önünde bulundurmamız gerekiyor.” RUS VARLIKLARINA EL KOYMAK HUKUKA AYKIRI ABD'nin Rusya Merkez Bankası'na ait önceden dondurulmuş fonları gasp etmeye yönelik kanun hazırlığına da değinilen raporda, Batı'nın 300 milyar dolarlık bu kaynak beklentisinin yeterince güvenli olmadığının altı çizildi: “Batılı ülkeler Rusya'nın yaklaşık 300 milyar dolarlık mal varlığını dondurmuş durumda. Ancak bu varlıklara el koymanın ve bunları yeniden inşa için kullanmanın uluslararası hukuk çerçevesinde yasal olacağı hiç de açık değil.” YENİ MARSHALL PLANI Rapora göre sorunun büyüklüğü göz önüne alındığında, birçok yorumcu Ukrayna için yeni bir Marshall Planı çağrısında bulundu. İkinci Dünya Savaşı sonrası uygulanan politikaların ABD yardımı ve özel sermayenin ilgili ülkelere girmesi şeklinde çalıştığı hatırlatıldı ve bunun aynı şekilde Ukrayna için işletilebileceği iddia edildi: “Marshall Yardımı -ve aynı zamanda NATO'nun kurulması- Avrupa'nın yeniden inşası için ihtiyaç duyduğu istikrarı sağladı. Ancak genellikle göz ardı edilen şey, toparlanmayı esas olarak finanse edenin uluslararası yardım değil, özel yatırım olduğudur. Orta Avrupa, Ukrayna için daha yakın bir emsal teşkil edebilir. Orada bazı ABD yardımları, küçük ve orta ölçekli şirketlere yatırım yapan girişim fonları şeklinde geldi. Bu fonlar bankaları canlandırdı ve Polonya ve Macaristan gibi yardım alan ülkelerin sonunda Avrupa Birliği'nin tek pazarına katılmalarına yardımcı olmak için endüstrileri yeniden inşa etti.” Raporun araştırmacıları, Ukrayna'nın ekonomik vizyonunun Avrupa Birliği'ne katılım şeklinde şekillenmesi gerektiği üzerinde ayrıca durdu. AB'NİN PARASI, ABD'NİN SİLAHI RAND'ın raporu, Ukrayna'nın yeniden inşası ile ilgili görev bölüşümünü de üç kategoride şöyle inceledi: “AB, ekonomik toparlanmanın yönetilmesi konusunda liderliği üstlenmelidir. ABD, güvenlik ile ilgili konularda liderliği üstlenmelidir. Ukrayna, paranın iyi harcandığından ve sürecin şeffaf olduğundan emin olmak için bağımsız bir genel müfettiş atamalıdır.” Öte yandan savaş sonrası ülkeye milyarlarca dolar sermaye girişi olacağını aktaran rapor, üçlü koordinasyonu sağlamak ve Ukrayna'nın “ihtiyaçlarını” karşılamak üzere uluslararası “özel temsilciler” atanması çağrısında bulundu. HEDEF UKRAYNA'YI AB'YE KATMAK “Avrupa kurumlarına tamamen entegre olmuş, güvenli ve ekonomik açıdan müreffeh bir Ukrayna inşa etmek, 'in her iki yakası için de faydalı olacak ve küresel güvenlik ve Batı demokrasisi için bir nimet olacaktır.” ifadelerinin kullanıldığı raporda uzun sürecek yeniden toparlanma süreci için Batı'nın şimdiden ek kaynaklar yaratması gerektiğinin de üzerinde duruldu. Raporda aktarılana göre Ukraynalı ekonomistler yeni enerji santralleri, modern binalar, işgücü geliştirme programları, hukuk reformları, bilim parkları ve elektrikli araç üretim merkezleri için ihtiyaç duyulacak yatırım ve finansal destek miktarının 750 milyar doların üzerinde olacağını hesapladı. ... Devamını Oku

ABD’deki Kaliforniya Üniversitesi’nden araştırmacılar, yüksek yağ içeren diyetleri uygulayan deneklerde gen ifadesinde önemli değişiklikler tespit etti. Araştırmacılar, çalışmalarının yüksek yağlı diyetlerin yalnızca , kolon i ve sinirlilik ile bağlantılı genleri etkilemediğini, aynı zamanda bağışıklık sistemi, beyin fonksiyonu ve Kovid-19 riski ile ilgili genler üzerinde de etkisi olduğunu gösterdiğini söyledi. "GEN İFADESİNDE DEĞİŞİKLİKLERLE İLGİLİ" Scientific Reports'ta yayınlanan çalışmada, araştırmacılar üç grup fareyi, kalorilerin en az yüzde 40'ının yağdan geldiği üç diyetten biriyle besledi. Daha sonra farelerden alınan ölçümler, düşük yağlı bir diyet uygulayan kontrol grubuyla karşılaştırıldı. 24 haftalık çalışma süresi boyunca, az yağlı bir diyetle karşılaştırıldığında, her üç fare grubunun da "gen ifadesinde değişikliklerle ilgili" deneyimler yaşadığı keşfedildi. ... Devamını Oku

Yeni bir araştırmada alzaymır'ın 5 alt tipi belirlendi. Gözlemsel bir çalışma sonuçlarına göre yapılan bu sınıflama alzaymır tipine göre tedavinin önünü açabilir. Amsterdam Alzaymır Merkezi, Amsterdam UMC ve Maastricht Üniversitesi'nden araştırmacı Betty Tijms ve meslektaşları, alzaymır hastalığı olan 419 kişinin beyin omurilik sıvısındaki 1058 proteini inceledi. Bu grupta 5 biyolojik varyant olduğunu buldular. İlk varyant, artan amiloid üretimi ile karakterize edilir. İkinci tipte ise kan-beyin bariyeri bozulur ve amiloid üretimi azalır ve sinir hücresi büyümesi azalır. Ayrıca varyantlar, protein sentezinin derecesi, bağışıklık sisteminin işleyişi ve beyin omurilik sıvısı üreten organın işleyişi açısından da farklılık gösterir. Farklı alzaymır varyantlarına sahip hastalar, hastalığın diğer yönlerinde de farklılıklar gösterdi. Bulgular ilaç araştırmaları açısından büyük önem taşıyor. Bu, bir ilacın alzaymır hastalığının yalnızca bir varyantında işe yarayabileceği anlamına geliyor. Örneğin, amiloid üretimini engelleyen ilaç, amiloid üretiminin arttığı varyantta işe yarayabilir ancak amiloid üretiminin azaldığı varyantta zararlı olabilir. ... Devamını Oku

Almanya’da in artması üzerine hükümet harekete geçti. Bakanı Karl Lauterbach daha ağır cezaların yolda olduğunu açıkladı. Özellikle korona salgınından bu yana sağlık çalışanlarına yönelik şiddet vakalarında gözle görülür bir artış yaşandı. Sağlık Bakanı Karl Lauterbach da hekimlere ve sağlık emekçilerine yönelik şiddete daha ağır cezalar getirilmesini talep etti. Yılbaşı akşamı, Berlin’deki bir hastanenin acil servisinde bir hasta ile 2 erkek kardeşi, hasta bakıcıyı bayıltana kadar dövmüştü. Saldırganlar ayrıca bir hekimi de darp etmişti. Lauterbach, olaya ilişkin açıklamasında “Bu tür davranışlarda bulunanlara cezaların artırılması ve böyle davranan hastanın giderlerini kendileri veya yakınlarının karşılaması için yasal düzenlemelerin değiştirilmesi yönünde çalışmalar yapıyoruz” ifadelerini kullandı. ... Devamını Oku

’de Halk Sağlığı Dairesi (BAG) Sözcüsü Claudio Zaugg, SRF’ye verdiği demeçte, "Dang Humması’na yakalananların tamamı yurt dışında enfekte oldu. Pandeminin sona ermesiyle hastalıkların küresel yayılımı arttı" diye konuştu. VAKA SAYISI 5 MİLYONA YÜKSELDİ ün, Güneydoğu Asya, Latin Amerika ve ülkelerinde bulunan kaplan sivrisineklerinden bulaştığı belirtildi. Hastalığa yakalananlarda ateş, kas spazmı ve şiddetli eklem ağrılarının görüldüğü bildirildi. İsviçreli bilim insanları virüsü taşıyan kaplan sivrisineğinin İsviçre’nin tüm kantonları yayıldığını duyurdu. Dünya Örgütü’nün verilerine göre, geçtiğimiz yıl dünya genelinde Dang Humması’na bağlı vaka sayısı 5 milyona yükseldi. ... Devamını Oku

'nin Konuralp bölgesinde gürültü nedeniyle çıkan kavgada üç kişi yaralandı. DÜZCE'DE GÜRÜLTÜ KAVGASI Konuralp bölgesi Şehit Murat Demir Mahallesi'ndeki bir sitede yaşayan U.B, yan dairede oturan aileyi gürültü yaptıkları gerekçesiyle kapılarına giderek uyarmak istedi. Komşular arasındaki tartışma kavgaya dönüşünce U.B, iki kişiyi tornavidayla yaraladı, kendisi de bıçakla yaralandı. Yaralılar, sağlık ekiplerinin müdahalesinin ardından ambulanslarla Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim Araştırma ve Uygulama Hastanesi'ne kaldırıldı. Tedavisinin ardından U.B. ile bu kişiyi bıçakla yaralayan şüpheli, gözaltına alındı. Yaralıların sağlık durumlarının iyi olduğu öğrenildi. ... Devamını Oku

'in 18. haftasında lider , sahasında Ankara Keçiörengücü'nü 2-0 mağlup etti. Eyüpspor'a galibiyeti getiren golleri 34'te Prince Ampem ile 62'de Adrien Regattin'in penaltıdan kaydetti. Bu sonuçla lider Eyüpspor puanını 45'e yükseltti. Başkent temsilcisi Ankara Keçiörengücü ise 19 puanda kaldı. 'ın teknik direktörlüğünü yaptığı Eyüpspor bu galibiyetle zirvedeki yerini sağlamlaştırdı. İstanbul ekibi en yakın rakibine maç fazlasıyla 10 puan farkı attı. ... Devamını Oku

Başrollerinde Berk Atan ile Yavuz Sepetçi’nin oynadığı dizisi 122. bölüm ile TRT 1 ekranlarında yayınlandı. İzleyenler ise Gönül Dağı 123. Bölüm fragmanı için nefesini tutarak beklemeye başladı. Yeni bölümde; Hüseyin ve Adile'nin nikahı akabinde beklenmedik gelişmeler yaşanıyor. Selma, soruşturma devam ettiğinden dolayı öğretmenlik mesleğine ara vermek durumunda kalırken öğrencilerine veda etmek için okula geliyor. Ali, Yusuf ve Ramazan Jr. yapmaya karar veriyor. Gönül Dağı dizisi 113. yeni bölümü ile gelecek hafta 20 Ocak akşamında TRT 1 ekranlarında yayınlanacak. ... Devamını Oku

Pençe-Kilit Operasyonu bölgesinde teröristlerce düzenlenen hain saldırıda Piyade Sözleşmeli Er Kemal Batur şehit oldu. Batur’un ’de Efendibey Mahallesi'ndeki evine gelen yetkililer, baba Cuma ile anne Hatice Batur'a şehadet haberini verdi. Niğdeli olan 23 yaşındaki şehit Piyade Sözleşmeli Er Kemal Batur, baba Cuma ile anne Hatice Batur’un oğluydu. Bekar ve 4 kardeşten en büyüğü olan Batur’un evine Türk bayrakları asılırken yakınları ve komşuları da taziye için şehidin evine akın ettiler. Şehit Batur’un memleketindeki törenle son yolculuğuna uğurlanacağı belirtildi. ... Devamını Oku

Pençe-Kilit Operasyonu bölgesinde teröristlerce düzenlenen hain saldırıda Piyade Üsteğmen Gökhan Delen şehit oldu. Delen’in acı haberi ’daki baba ocağına ulaştı. Aksaraylı olan 32 yaşındaki şehit Piyade Üsteğmen Gökhan Delen’in bekar olduğu belirtildi. 2'si kız 4 kardeşi olan Delen’in acı haberi babası Bayram Delen'e askeri yetkililerce verildi. Şehidin evine Türk bayrakları asıldı. Şehit Gökhan Delek’in cenazesinin memleketinde toprağa verileceği öğrenildi. ... Devamını Oku

Pençe-Kilit Operasyonu bölgesinde teröristlerce düzenlenen hain saldırıda Piyade Uzman Çavuş Hakan Gün şehit oldu. Gün'ün acı haberi ’teki baba ocağına ulaştı. Gün’ün şehadet haberi, Gaziantep'in Fatih Mahallesi’nde oturan ailesine askeri yetkililer tarafından verildi. Gaziantepli olan 28 yaşındaki şehit Piyade Uzman Çavuş Hakan Gün’ün bekar olduğu belirtildi. Uzman Çavuş Gün'ün ailesine, Şehitkamil ilçesinin Fatih Mahallesi'nde yaşadıkları evde, ilçe kaymakamı ve askeri yetkililer tarafından şehadet haberin iletildiği belirtildi. Şehit haberini alan askerin ailesi ve yakınları, büyük bir üzüntü yaşarken şehidin evine Türk bayrakları asıldı. Şehit Hakan Gün'ün cenazesinin memleketinde toprağa verileceği öğrenildi. ... Devamını Oku

Pençe-Kilit Harekatı bölgesinde teröristler ile askerlerimiz arasında çıkan çatışmada 9 askerimiz şehit olurken 4 askerimizde yaralandı. Baba ocaklarına ateş düşüren bu gelimle sonrasında Türkiye adeta tek yürek oldu ve şehitlerine ağladı. Pençe-Kilit operasyonunda şehit olan askerlerimizin isimleri sosyal medyada paylaşıldı. Pençe-Kilit Harekatı üst bölgesine sızmaya çalışan teröristlerle askerlerimiz arasında çıkan çatışmada 9 askerimiz şehit oldu. Milli Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, ifadelerine yer verildi. Pençe-Kilit harekatı üst bölgesine teröristlerce düzenlenen hain saldırıda Piyade Uzman Çavuş Serkan Sayın şehit oldu. Şehidin Adıyaman’da oturan ailesine şehadet haberi askeri erkan tarafından verildi. Sayın’ın bekar olduğu ve ağabeyi Murat Sayın'ın da astsubay olarak görev yaptığı belirtildi. Pençe-Kilit harekatı üst bölgesine teröristlerce düzenlenen hain saldırıda Piyade Sözleşmeli Er Kemal Batur şehit oldu. Batur’un acı haberi Niğde'deki baba ocağına ulaşırken şehidin baba evine Türk bayrakları asılırken, yakınları ve komşuları da taziye için eve akın etti. Batur’un bekar ve 4 kardeşi olduğu öğrenildi. Pençe-Kilit harekatı üst bölgesine teröristlerce düzenlenen hain saldırıda Piyade Üsteğmen Gökhan Delen şehit oldu. Delen'in acı haberi, Aksaray'daki baba ocağına ulaşırken askerin bekar ve 2'si kız 4 kardeşi olduğu öğrenildi. Pençe-Kilit harekatı üst bölgesine teröristlerce düzenlenen hain saldırıda Piyade Sözleşmeli Er Müslüm Özdemir şehit oldu. Şehidin Kahramanmaraş'ın Dulkadiroğlu İlçesi Şerefoğlu mahallesindeki baba ocağına acı haber ulaştı Pençe-Kilit harekatı üst bölgesine teröristlerce düzenlenen hain saldırıda Piyade Sözleşmeli Er Emrullah Gülmez şehit oldu. Kahramanmaraş’ın Göksun İlçesi Hacıkodal mahallesindeki Şehit Piyade Sözleşmeli Er Emrullah Gülmez'in baba ocağına ateş düşerken evine Türk bayrakları asıldı. ... Devamını Oku

Pençe Kilit bölgesinde düzenlenen terör saldırısı sonucunda 8 kahraman Mehmetçik şehit oldu. İletişim Başkanı , Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kararıyla 'da güvenlik toplantısı düzenleneceğini açıkladı. ALTUN DUYURDU: ERDOĞAN BAŞKANLIĞINDA GÜVENLİK TOPLANTISI Altun açıklamasında, toplantıya Dışişleri Bakanı , İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Genelkurmay Başkanı Metin Gürak ile Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı İbrahim Kalın'ın katılacağını duyurdu. İşte Fahrettin Altun'un açıklaması şöyle: Cumhurbaşkanımız Sayın ’ın kararıyla, 13 Ocak Cumartesi saat 14.30’da İstanbul’daki Dolmabahçe Çalışma Ofisinde bir güvenlik toplantısı icra edilecektir. Sayın Cumhurbaşkanımızın başkanlığındaki toplantıya Dışişleri Bakanımız Sayın Hakan Fidan, İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya, Milli Savunma Bakanımız Sayın Yaşar Güler, Genelkurmay Başkanımız Orgeneral Sayın Metin Gürak, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanımız Sayın İbrahim Kalın iştirak edeceklerdir. ... Devamını Oku

’in torunu ’ın 7 Ocak 2024 tarihinde Rûdaw Tv’ye yaptığı “Şeyh Said Efendi İslâmi rejimi getirecekti. Devlet kursaydı devleti İslami olacaktı; ama hangi İslâmi, Kürtlerin İslâmiyeti. Millet Kürt rejim de İslami rejim olacaktı.” sözlerini, dedesinin yargılandığı Şark İstiklâl Mahkemesi de saptadı. Mahkeme kararını açıklarken, “Kiminiz şahsen bir zümreyi alet, kiminiz tahrikât-ı ecnebiye ve ihtiras-ı siyasiyeyi ittihaz ederek cümleniz bir noktaya yani müstakil Kürdistan teşkiline doğru yürüdünüz.” ifadesini kullandı. Şeyh Said İsyanı, ’un anavatana katılması için İngiltere ile yapılan görüşmeler sırasında 13 Şubat 1925 tarihinde başlamış ve Şeyh Said’in 15 Nisan 1925 tarihinde Varto yakınlarında yakalanmasıyla son bulmuştu. (İlginçtir, 7 Ağustos- 26 Eylül 1924 tarihleri arasında Hakkâri-Van-Siirt- Mardin hattında İngiliz desteğiyle, Süryaniler bağımsızlık talebiyle Nasturi ayaklanması başlattı. İsyan bastırılınca Irak’a kaçtılar. İngiltere uçakla müdahale etti. Ayrılıkçı Azadi örgütü üyesi eski Vekil Yusuf Ziya dört arkadaşıyla birlikte 14 Nisan 1925 tarihinde vatana ihanetten kurşuna dizildi. Yusuf Ziya, Şeyh Said’in de bu örgütün üyesi olduğunu açıkladı.) Diyarbakır merkezli başlayan isyan Elazığ, Muş ve Bingöl il ve ilçelerini sarmış ve Türkiye’nin Musul’a olası askeri operasyonunu engellemişti. İsyana 15 bine yakın aşiret mensubu katıldı. Hükümet kolordu seviyesinde olaya kararlılıkla müdahale etti. Şeyh Said, 5 Mayıs günü Diyarbakır’a getirildi. Diğer isyancılar da buraya toplandı. Ayaklanmayı destekleyen eski Şura-yı Devlet Reisi, Reisi Seyit Abdülkadir ve 12 arkadaşı İstanbul'da tutuklanarak yargılanmak üzere Diyarbakır'a getirildi. (Yargılanma sonucunda Seyit Abdülkadir ve 5 arkadaşı ölüme mahkûm edildi. 27 Mayıs günü de idam edildi.) Sıkı bir sorgudan geçirildiler. Amaç olayın boyutunu ve arkadaki gücü açığa çıkarmaktı. İsyancılar Şark İstiklâl Mahkemesinde yargılandılar. 29 Haziran 1925 günü de Şeyh Said (60) Diyarbakır’da idam edildi. Sehpaya giderken Mahkeme üyesi Ali Saip (Ursavaş) Bey’i kastederek “Mahşer günü seninle mahkeme olacağız.” diye seslenir. Şeyh’in bu seslenişi üzerine Vali Mithat Bey, “Mahşer günü adil hâkimlerimizle değil, öldürdüğün masum çocuklar, ocaklarını söndürdüğün ailelerle muhakeme edileceksin.” diye cevap verir. SAVCININ DÖRT DEVRE SAPTAMASI Savcısı Süreyya (Örgeevren) Bey, alınan ifadelerden sonra davanın iddianamesini hazırlar ve dava görüldüğünde bunu okur. Süreyya Bey, sanıkların ve Kürt Teali Cemiyeti’nin elde bulunan belgelerle, Şeyh Said ayaklanmasında kışkırtıcı rol oynadığının saptandığını vurguladı: “Gizli amaçlarına ulaşmak için sanıklar dört devre geçirmişlerdir. Birinci devre hayal kurma, ikinci devre tertip, üçüncü devre karar ve dördüncü devre de icra! Esasen suç olan hareket dört devrelik bir sürecin sonucudur. Bu hazırlık aşamaları içinde Kemal Feyzi de olmak üzere başlayıp devam edegelen eylemlerle sabittir. Seyit Abdülkadir, son zamanlarında İstanbul’da evinden çok az çıkmışsa da ayaklanmanın başarı ile sonuçlanmasını sağlamak için ve özellikle Abdullah Sadi aracılığı ile yabancı bir devletin korumasını sağlamaya çalışmıştı. Sadi, kendi ifadesinden de anlaşılacağı üzere en faal elamanlarından biriydi. Hoşnev Aşireti Reislerinden Erbilli Nafiz son ayaklanmadan bir ay önce İstanbul’a gelmiş, Seyit Abdülkadir ve oğlu Mehmet ile çok candan ve etkili işbirliği yapmıştır. Seyit Abdülkadir, geçimini sağlamak için evini ve eşyasını satmak zorunda kaldığını ısrarla itiraf ettiği halde Nafiz’i evinde günlerce misafir etmiştir. Seyit Abdülkadir, Cumhuriyet Hükümeti ordusu ayaklanmacılara şiddetli darbeler indirdiği sıralarda -hatta 11 Nisan gününe kadar bile- bu mel’un fikrinden vazgeçmemiştir. Hükümet bütün hareketini bilir. Cumhuriyet Hükümeti’nin dikkatinden hiçbir şey kaçmayacağı bilinir. Hükümet, sırf bu adamları yakalamak için sabretmesini bilmiştir. Hükümet Şeyh Said’in oğlu Ali Rıza, İstanbul’a geldiği zaman Seyit Abdülkadir’in evinden çıkmayan malum şahıslarca elim sonuçlar verecek müthiş ve hain kararları saptamıştır.” (Uğur Mumcu, Kürt-İslam Ayaklanması, Tekin Yayınevi, s.114.) EMNİYET RAPORU Savcı Süreyya Bey, isyancıların arasına İngiliz ajanı kimliği ile sızan Emniyetçilerin raporunu da okur: “Hükümet darbesi yapmak için Seyit Abdulkadir ile İngiliz hükümeti aracı olacak, hükümet darbesi için İstanbul’daki Kürtler silahla hücum edecekler ve ihtilal, dini ve gerici olacağından yaygın olacak, silahlı Kürt kuvvetleri Kolordu’yu ve Emniyet Müdürlüğünü işgal edecek, İstanbul’da bulunan bazı grupların yardımı sağlanacaktır. İhtilali yapacak Kürt kuvvetlerinde tabanca, kılıç ve diğer silahlar vardır. Yalnız, bu tertibatın başa çıkması için İngilizlerin tüfek, bomba, altın para ile yardımlarının sağlanması gerekmektedir. İstanbul’da yapılacak hükümet darbesi, derhal Bursa, Konya ve İzmir’e yayılacak, bu üç ilde ihtilal başlayınca Ankara iki ateş arasında kalacak. Sadi İngilizlerin yapacağı yardımdan ayrı olarak ihtilalden hemen sonra Vahdettin’i İstanbul’a getirmelerini istemektedir.” (Murat Deniz, Türk Basınında Şeyh Sait İsyanı, YLT. s.75’den aktaran; Bülent Taşpınar, Hakimiyet-i Milliye Gazetesinde Şeyh Sait İsyanı, YLT., Konya, 2010, s.94.) ‘CUMHURİYET’İN DARBESİYLE PERİŞAN EDİLDİNİZ’ İdam kararı açıklanırken Mahkeme Reisi Mazhar Müfit (Kansu) Bey’in, sert ve kararlı konuşması alkışlarla karşılanır: “Kiminiz şahsen bir zümreyi alet, kiminiz tahrikât-ı ecnebiye ve ihtiras-ı siyasiyeyi ittihaz ederek cümleniz bir noktaya yani müstakil Kürdistan teşkiline doğru yürüdünüz. Senelerden beri düşündüğünüz umumi isyan ve kıyamı yaparak bu havaliyi ateş içinde bıraktınız. Cumhuriyet Hükümetinin azimkâr ve kat’i hareketi, Cumhuriyet idaresinin öldürücü darbeleriyle isyan, irtica ve kıyamınız derhal perişan edilerek cümleniz huzur-u adalette hesap vermek üzere yakalanarak getirildiniz. Herkes bilmelidir ki Cumhuriyet Hükümeti, fesat ve irtica ile her türlü faaliyetlere göz yumamayacağı gibi, tedbirler sayesinde bu gibi harekete zemin ve saha da bırakmayacaktır. Senelerden beri ağaların, şeyhlerin, beylerin baskısı altında feryat eden bu zavallı halk sizin şer-i fesadınızdan kurtularak Cumhuriyetimizin feyizli ve saadet bahseden yollarında ilerleyerek mesut yaşayacaktır. Siz de döktüğünüz kanların, verdiğiniz hainliklerin cezasını adalette hayatınızla ödeyecek, hesabını vereceksiniz. İşte Cumhuriyetin sert fakat adil kanunları budur.” (Hâkimiyet-i Milliye, 30 Haziran 1925.) ... Devamını Oku

SİYASETTE SON VİRAJDA İZMİR BELİRSİZLİĞİ Belli ki AK Parti Kurum’u aday göstererek kentsel dönüşümü öne çıkararak vatandaştan oy isteyecek. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İstanbul hassasiyeti ve seçim stratejisini buna göre kurgulaması da seçimin epey zorlu geçeceğini gösteriyor. AK Parti 15 Ocak’ta seçim startını vererek, diğer kentlerdeki adaylarını da açıklayacak. İzmir’de ortak adayla seçimlere girecek Cumhur İttifakı; o yüzden adayın kim olacağı merakla bekleniyor. AK Parti İzmir’de dördüncü anketini yaptırıyor. Bugüne kadar anketlerde şu isimler vatandaşa soruldu. Hamza Dağ, Bekir Pakdemirli, Nihat Zeybekci, Selim Gökdemir... Son ankette de üç isim yer alıyor. Hamza Dağ, Necip Nasır ve Selim Gökdemir... Anketlerde öne çıkan isim Hamza Dağ oldu. Hatta Murat Kurum ismi sosyal medyaya sızınca İzmir ile de ilgili Hamza Dağ’ın olacağı kamuoyuna yayıldı. 15 Ocak’ta adayın kim olacağını öğrenmiş olacağız. Bu arada Cumhurbaşkanı’nın Hamza Dağ’ı seçim kampanyasının genelinde özel olarak görevlendireceği şeklinde de bir bilgi var. Ankette sorulan isimleri yazdım. Bir de teşkilatlarda adı geçenler var. İzmir milletvekilleri Ceyda Bölünmez Çankırı ve Mehmet Kasapoğlu... Özetle... AK Parti’nin İzmir adayı bu yazdığım isimlerden biri olacak. CHP’ye gelince... İstanbul ve Ankara belli olmasına rağmen İzmir adayının ilan edilmesi uzayınca kentte tansiyon epeyce yükseldi. Tunç Soyer bundan bir hayli rahatsız ve bunu Genel Merkez’e ilettiği biliniyor. CHP Parti Meclisi İzmir ile ilgili kararını büyük ihtimalle AK Parti’nin adayını gördükten sonra açıklayacak. ‘İSRAİL’E İSTİHBARAT DİLİYLE MESAJ’ Peki, İbrahim Kalın döneminin ipuçlarını alabildik mi? Evet... Kalın, "Belirsizlik Çağında Hibrit Tehditler ve Stratejik Öngörü" çizgisinde ilerleyecek. Teşkilatın, insan kaynağını her açıdan takviye edecek. Ki bu konuda Sn. Cumhurbaşkanı'nın tam desteğini de aldı. Başkan Kalın'ın analizlerini haberlerde zaten okuyacaksınız. Bu nedenle... Genel gözlem ve tespitlerden sonra dört arka plan bilgisini sorumluluk sınırları içinde paylaşarak bitirelim. 1- İsrail istihbarat teşkilatı MOSSAD'ın Türkiye'de çökertilen casusluk ağının yanında komşu ülkelerle bağlantılı versiyonlarına da bir dizi operasyon yapılmış ve istihbarat diliyle net mesaj verilmiş durumda. 2- ABD, Gazze için Hamas'sız yönetim arayışında. Ama bu önerisi reel politiğe uymuyor. Daha da önemlisi İsrail istihbaratı Hamas'ın ikna edilmesi için Ankara'nın desteğini arıyor. Ve nihayet Hamas üzerindeki İran ağırlığı azalırken gerek İsrail'de gerekse Filistin'de bugünkü yönetimlerin iş başında kalamayacağı öngörülüyor. 3- F16 paketi konusunda ABD ile eşgüdüm çabası sürüyor. Buna göre, İsveç'in NATO'ya katılım protokolü TBMM'de onaylandıktan sonra ABD Dışişleri Bakanlığı F16 satışına ilişkin yazıyı Kongre'ye gönderecek. ABD Başkanı Biden'ın "onay isteyen" mektubunun da Kongre'ye ulaşmasının ardından ABD sistemi gereği 15 günlük "sessizlik süreci" işleyecek. Yani, bir itiraz gelmezse satışla ilgili siyasi engel kalkmış olacak. 4- Türkiye'nin diplomatik, askeri ve istihbari sahadaki kazanımları muhtelif ülkelerin konforunu bozabiliyor. Bu ülkeler de Türk halkının sinir uçlarına basan faaliyetlerde bulunabiliyor. Nitekim Anıtkabir'deki şeriat çağrısı, Hilafet bayrağı iddiasıyla tırmandırılan gerilim ve Fatih Camii imamının bıçaklanması hadisesi arasında illiyet bağı bulunduğu düşünülüyor! KONUŞMAK MI KONUŞMAMAK MI? Serkan Fıçıcı üç ay önce "görme, gösterme, engelle" şeklinde bir tweet attı. O gün bugündür ısrarla söylüyor, ekranlarda dile getiriyor, tweetler atıp ikaz ediyor. "Ekrem İmamoğlu'nun sürekli eleştirilmesi ve gündem yapılması, icraatlarının yahut icraatsızlığının dile getirilmesi İmamoğlu'nun reklamıdır" diyor. Hakikaten eleştirildiği programlara dahi baktığınızda, ekranda dönüp duran DSF'lerde sürekli Ekrem İmamoğlu'nun var olduğunu görüyorsunuz. Metroya biniyorsunuz o, bir belediye sosyal tesisine gidiyorsunuz ekranda o, sokakta yürüyorsunuz billboardlarda o; hatta eskilerin imamın kayığı dediği cenaze hizmetleri dahi İmamoğlu'nun kayığı olmuş, cenaze nakil aracının arkasında dahi o... Müspet menfi sürekli reklamı yapılıyor İmamoğlu'nun. Ondan sonra herkes kızıyor "bu ne kibir?" diye... Tenkit edeyim derken önemli hissettirme yarışına girmiş durumda İmamoğlu'nun karşıtları. Evet İmamoğlu'nun karşıtları zira politik varlığını dahi İmamoğlu ismi üzerinden tanımlayacağımız derecede İmamoğlu gündemlerinde. Ben de memnun değilim, beni de rahatsız ediyor kibirli tavırları velakin sözümü tutacağım, adını anmayacağım. Reklamını yapmayacağım. EPSTEİN SAPKINLIĞI Amerika’da kız çocuklarına yönelik cinsel istismar, pedofili ve fuhuş ağı oluşturmaktan hapisteyken ölü bulunan milyarder Jeffrey Epstein’ın davasından saçılan pislikler gündemi sarstı. Gazze’de öldürülen çocuklar yine ikinci planda kaldı evet, ancak zihnimizi esir eden soruların yanıtlarını bulacağımız sapkın düşüncelerin perdesi de aralanmış oldu. Dünyayı yöneten egemenlerin, siyasetçilerin ve de toplumlara yön veren sektörler ile ünlülerin merkezinde olduğu pedofili sapkınlığı, “nasıl olur da çocukları pis emellerine alet ederler” dedirtiyor. Herkes şokta! ‘Çağdaş Batı’nın, seküler hayatların ve ultra zenginlerin yaşayış tarzının iflas etmesi ile bazı kesimlerin yüzleşmek hiç de kolay olmayacak. Gazze’de üç ayda 10 bin çocuğun öldürülmesine sessiz kalan yaşam biçimini inşa eden insanlar ve devletler; Batı’da da nesilleri, pedofili sapkınlığı ve de LGBT lobileri eliyle soykırıma uğratıyorlar. Sessiz soykırım! Günümüzde katı ideolojik örgütlerin de önüne geçen LGBT hareketlerinin, eşcinselliği, ‘bireysel masum tercihler’ savunmasıyla teşvik etmesinin arkasında yatan gerçekler artık konuşulmalı. “Eşcinsel olmasalar da” eşcinselliği baş tacı edenler, Epstein skandalı ile ortaya saçılan pedofili sapkınlıklarıyla dehşete düştüler mi bilmiyorum? Onlara kalsa LGBT ile pedofilinin hiç alakası yoktu. Lakin "LGBT’yi savunayım" derken, insanlığı ‘aşağının da aşağısı’ mertebesine indirmenin öncüleri oldukları apaçık ortada. İDEAL BELEDİYE Prof. Ferlâl Örs ve Mehmet Şakir Örs, Cumhuriyet’te “Toplumsal Belediyecilik” konusunu yazmışlar. İdeal belediyecilik nasıl mı olmalı? Anlatıyorlar: - ”Belediye hizmeti insan odaklı olmalıdır. - Yurttaş ve kentli, asla “müşteri” olarak görülmemelidir. - Böyle hareket eden belediyeler halka adaletli ve hakça hizmet götürmeyi kendilerine öncül görev olarak görürler. Asla savurganlık yapmazlar. Gösteriş harcamalarından kaçınırlar. - Toplumcu belediyecilik anlayışı, kamunun, halkın, kentlinin çıkarlarını her şeyin üzerinde görür, üretken, verimli hizmet programları hazırlar ve kent planlamaları yapar. - Doğayı ve çevreyi korur. - Kentlerin tarihine ve kültürel değerlerine sahip çıkar. - Saydamlığı temel ilke edinir. Böylesi bir anlayışla yönetilen belediyelerde, imar uygulamaları başta olmak üzere tüm akçeli çalışmalar, ihaleler ve satın almalar saydamdır ve başta kentlinin denetimi olmak üzere, her türlü denetime açıktır.” ... Devamını Oku

’ın ilçesini 30 yıl sonra ziyaret ettik. Küçük bir kasaba görünümündeki Kuyucak ilçesi, kısa sürede büyük bir şehire dönüşmüş! Sabahattin Ali’nin meşhur “Kuyucaklı Yusuf” romanının geçtiği ilçeyi yaşanır kent olmasında, 20 yıl Pamukören’i, 9 yıldır da Kuyucak’ı yöneten Belediye Başkanı Metin Ertürk’ün büyük katkısı var. Geçen yıl milletvekili adayı olması nedeniyle görevden ayrılan Ertürk’ün koltuğunu partili arkadaşı doldurmuş. 10 aydır Başkanlık yapan Çömden de bu konuda tecrübeli. O da 2014 seçimlerinden sonra mahalleye dönüştürülen Horsunlu Beldesinde 10 yıl Belediye Başkanlığı yapmış… Kuyucak Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Hatice Yavuz, Başkanla görüşmeden önce ilçeyi baştan sona bir güzel gezdirdi. Yapılanları gözlerimizle gördük… Gezimize Ulusal Kanal Aydın Temsilcisi de eşlik etti. 2 saat süren gezi sırasında kapalı spor salonu, basket, futbol ve hentbol tesisleri, 3 yüzme havuzu, park ve bahçeler, Gençlik Merkezi, Kültür Evi ve Şehir Müzesi, Belenova Sosyal Tesisleri, Evlidağ Seyir Tepesi, Millet Kıraathanesi, Kargılı Dere Millet Bahçesi projesi, Bilim Sanat Merkezi, Osmanlı Çeşmesi, hal binası ve pazar yerini gezdik. Sokaklar pırıl pırıl, temiz ve taş döşeli... İlçe değil de sanki koca bir şehirdeyiz… Aklımıza Evliya Çelebi’nin “Gök yüzünün altındaki en güzel şehir Aydın” sözü geldi. ‘ÖNCELİK JEOTERMAL ENERJİ’ Başkan Mehmet Çömden’in odasına girdiğimizde ise yapılanların perde arkasını öğrendik. Çömden bizi güleç yüzüyle karşıladı ve yapılanları olabildiğince alçak gönüllülüğüyle anlattı: “Gezdiğiniz ve gördüğünüz yerleri biz 2014-19 arasında -daha ilk dönemde- yaptık. Şunu belirtmeliyim ki bu işlerde 9 yıldır görev yapan Metin Ertürk Başkanımızın büyük emekleri var ve onun eseridir. Bir şehir önce gönüllerde kurulur, ilkesiyle hizmet verdik. İşe başladığımızda 11 milyon lira borcumuz vardı. Vergi ve SSK ödemeleri yapılmamıştı. İşçinin sendikasına olan 135 bin lira aidat borcu bile ödenmemişti… Hepsini ödedik ve bir de gördüğünüz yatırımları yaptık. Bugün kasamızda paramız da var, yeni projelerimiz de… “Kurduğumuz güneş enerjisi sistemleriyle hem elektrik ihtiyacımızı karşılıyor hem de satarak belediyemize gelir sağlıyoruz. Bunları da daha sonraki yatırımlarımızda kullanıyoruz. Önceliğimiz yi şehre getirerek ısınmada kullanmak. Daha sonra ise iyi bir hizmet binasını ilçemize kavuşturmak istiyoruz. “10 yıl önceki belediye personeli sayımızı da fazla artırmadık. Neredeyse aynı personelle çalışıyoruz. 17 memur, 5 zabıta, 16 kadrolu işçi, 130 da şirketlerimize bağlı çalışan işçilerimiz var. 5 eski belde dahil 28 kırsal mahalleye hizmet veriyoruz. Merkezimizde 6 bin 700 kişi, mahallelerimiz dahil 27 bin kişi yaşıyor. “Siyasi maksatlarla değil, hizmet maksadıyla memur ve işçi alıyoruz. Hizmetlerimizin çoğunu da kendi imkân ve elemanlarımızla yapıyoruz. Milletin parasını yine millete harcıyoruz. Hizmeti oy için değil hizmet için yaptık. Sıfır oy aldığımız yerlere bile hizmet götürdük. Yaptığımız işleri de Belediye Meclisinde oy birliği ile karar aldık. Ortak akıl yarattık. Karşımıza çıkan engelleri de birlik ve beraberlik içinde aştık.” ‘GENÇLERE ÖNEM VERİYORUZ’ Gençlere önem verdiklerini de belirten Başkan Çömden, bu amaçla spor tesisi ve kültür merkezlerinin sayısını artırdıklarını vurgulayarak şunları söyledi: “Gençlerimizi uyuşturucu ve internet bağımlılığından kurtarmak istiyoruz. Spor ve kültür merkezlerine çok sayıda yatırım yaptık. Gençlik Merkezimizde onlara hem kültürel hizmet veriyor hem de en ucuz tarifeden beslenmelerini sağlıyoruz.” 10 BRANŞTAN 500 LİSANSLI SPORCU Başkan Mehmet Çömden, “İlçemizde 10 branşta 500 lisanslı sporcumuz var. Bu sayıyı başka ilçelerimizde görmek zordur. Sporcularımız Türkiye çapında başarılar elde ediyorlar. Onlara belediye imkânlarını esirgemiyoruz. Yeter ki başarılı olsunlar. Malzeme, ulaşım desteği veriyoruz. Ayrıca gençlerimizi ve vatandaşlarımızı milli değerlerimizi öğrensinler diye her yıl binlerce vatandaşımızı Çanakkale’ye götürüyoruz.” dedi. Spor başarısına son örnek Kuyucak Belediyespor atletizm takımından Sude Naz Bayar’ın Fenerbahçe ile anlaşma yapması oldu… Türkiye şampiyonluğu bulunan Sude yeni formasıyla yarışacak. Kuyucak’ın gururu olacak. ... Devamını Oku

Kamu yöneticileri, dernek temsilcileri, bağışçılar, Yönetim Kurulu üyelerinin katılımıyla gerçekleşen tanıtım toplantısında, Kızılay Genel Başkanı Prof. Dr. , kampanyanın ayrıntılarını kamuoyuna açıkladı. Yılmaz, “2023 yılında alınan sayısı 2 milyon 674 bin 375 ünite. Kızılay aldığı kan bağışlarıyla 2023 yılında hastanelerin kullandığı kan ürünlerinin yüzde 87’sini karşıladı. Yüzde 13’ünü ise Sağlık Bakanlığının yetkilendirdiği Süreli Bölge Kan Merkezleri karşıladı. Kızılay, 18 Bölge Kan Merkezi, 69 Kan Bağış Merkezi, 300’den fazla mobil ve sabit ekip, yaklaşık 3 bin personeli ile kan bağış çalışmalarını yürütüyor. Ekipler her gün bin 150’den fazla hastaneye kan ve kan bileşeni transferi yapıyor.” dedi. Günde 8 bin 500 ünite kan bağışını hedeflediklerini belirten Yılmaz, 168 çağrı merkezinden, kanver.org internet sitesi üzerinden ve uygulama üzerinden Kızılay merkezlerine ulaşılabileceğini belirterek, durumu uygun herkesi kan bağışı yapmaya davet etti. ... Devamını Oku

hareketinin düzenlediği, Pentagonun bugüne kadarki “en karmaşık”, İngiltere Savunma Bakanlığının ise “en büyük” olarak nitelediği çarşamba günkü saldırısının ardından toplanan BMGK, ve 'nın talebini onayladı. Buna göre BMGK, Yemen'in “Kızıldeniz'deki gemilere yönelik saldırılarına derhal son vermesini” talep etti ve “gerilimin tırmanmaması” konusunda uyarıda bulundu. Kararda ayrıca Ensarullah güçlerinin 19 Kasım'da ele geçirdiği İsrailli bir işadamına ait Japon yapımı gemi Galaxy Leader'ın teslim edilmesi ve 25 kişilik mürettebatının serbest bırakılması da talep edildi. On bir üye Yemen'in “küresel ticareti, seyrüsefer hak ve özgürlükleri ile bölgesel barışı engelleyen tüm saldırıları derhal durdurmasını” talep eden tasarı lehinde oy kullanırken , Çin, Cezayir ve Mozambik çekimser kalmayı tercih etti. 'KARŞI SAVUNMA HAKKI' VURGUSU Amerikan haber kaynakları, Washington ile Tokyo'nun gündeme getirdiği kararın kilit hükmünün, BM üyesi devletlerin, uluslararası hukuka uygun olarak, “seyir hak ve özgürlüklerini baltalayanlar da dahil olmak üzere gemilerini saldırılara karşı savunma hakkı” olduğuna dikkat çekti. ABD basınında yer alan yorumlara bakılırsa karara eklenen “karşı savunma hakkı” tanımlaması, “Washington öncülüğünde Kızıldeniz'de konuşlanan görev gücünü de üstü kapalı bir şekilde de olsa” onaylıyor. 'KARAR BÖLGEYİ ASKERİLEŞTİRMEYE YÖNELİK' Tasarı, oylamadan önce Rusya'nın açık muhalefetiyle karşılaştı. BM'nin Rusya Daimi Temsilcisi Vasiliy Nebenzya, ABD liderliğindeki görev gücünün “üstü kapalı” olarak onaylanmasını ortadan kaldıracak ve Yemen saldırılarının “temel nedenleri” arasına Gazze'deki savaşı da dahil edecek değişiklikleri BMGK'ya sunsa da önerisi reddedildi. Nebenzia konuşmasında, Kızıldeniz görev gücünün meşruiyetini sorguladı ve karar tasarısının “ucu açık bir kutsama” olduğunu söyledi. Karar metninin bir “emsal teşkil etmemesi” gerektiğini belirten Rus Daimi Temsilci, “Uluslararası hukukun savaş zamanında değil, barış zamanında seyrüsefer özgürlüğü ile ilgilenmesi gerektiğini” vurguladı. Metnin siyasileştirildiğini kaydeden Nebenzya, Batılı ülkelerin “istikrarı tehdit etmek için uluslararası hukuka aykırı olarak tek başına ittifaklara” başvurduğunu belirtti ve asıl ABD tarafından tırmandırılan gerilimin “ticari seyrüsefer özgürlüğünü tehdit ettiğini” söyledi. Daimi Temsilci, kararın deniz seyrüseferini güvence altına almaktan ziyade bölgeyi askerileştirmeye yönelik olduğunu vurgulayarak, ülkesinin kararda yer alan “devletlerin herhangi bir saldırıya karşılık verme hakkını” ifade eden paragrafa itiraz ettiğini belirtti. Ayrıca yanıtın uluslararası hukuka uygun olması ve bu çizginin aşılmaması için kararın değiştirilmesini teklif etti. SADECE ABD VE İNGİLTERE KARŞI ÇIKTI Rus delege, çözümün Gazze'deki çatışmayı ele almak olduğunu ve savaşı durdurmanın bölgesel risklerinin çoğunu bertaraf edeceğini de söyledi. ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Linda Greenfield ise Washington'ın “Yemen'deki olayları Gazze'deki çatışmayla ilişkilendiren” Rus değişiklik önerilerine karşı olduğunu bildirerek, “Husi saldırıları devam ederse bunun sonuçları olacaktır.” ifadelerini kullandı. Sadece ABD ve İngiltere'nin, Rusya'nın değişiklik önerilerine karşı oy kullandığı kaydedildi. Çin'in Daimi Temsilcisi Zhang Jun ise karardaki “belirsizliklere” dikkat çekerek bu muğlaklığın bölgesel gerginliklerin artmasından korkmak için yeterli bir neden olduğunu söyledi. 'SİYASİ OYUN' Kararın ardından Yemen'den gelen ilk yorumlar, Ensarullah hareketinin meydan okumayı sürdüreceğini gösteriyor. Yemen Yüksek Siyasi Konseyi Üyesi Muhammed Ali El Husi, Kızıldeniz'de seyrüsefer güvenliğine ilişkin BM kararını “siyasi bir oyun” olarak değerlendirdi ve uluslararası hukuku ihlal edenin Washington olduğuna işaret etti. Yemen güçlerinin eylemlerinin “meşru bir savunma” olduğunu vurgulayan El Husi, karşı karşıya kaldıkları “her türlü tehdidin bir karşılığı olacağını” ifade etti. El Husi ayrıca BMGK'ye “Büyük bir hapishaneye dönüşen İsrail-Amerikan ablukasındaki Gazze'de yaşayan 2 milyonu aşkın insanın derhal kurtarılması" çağrısında bulundu. 'ABD'Yİ ÇEKİLMEYE ZORLAYIN' Hareketin Siyasi Büro Üyesi Hizam el Esad ise ABD'nin “Kızıldeniz'e bulaştığını ve başkalarını da bulaştırmaya çalıştığını” belirterek Washington'ın ve “ona uyan herkesin Kızıldeniz'deki kışkırtıcı uygulamalardan derin pişmanlık duyacağını” vurguladı. El Esad dünya ülkelerine, “su yollarının güvenliğini ve emniyetini sağlamak için Washington'u donanma gemilerini Kızıldeniz'den çekmeye zorlamalarını” tavsiye etti. Açıklamalada Yemen Silahlı Kuvvetlerinin “Gazze halkını desteklemeye kararlı olduğunu ve İsrail gemilerinin ya da düşman varlıkla ilişkili olanların geçişini engellemeye devam ettiğini ve edeceğini” belirtti. 'ABD'NİN BAŞARISIZLIĞI' BMGK'da Yemen'e olası bir askeri harekatı meşrulaştırmaya yönelik adımlar atılırken, Ensarullah güçlerinin çarşamba günü düzenlediği büyük operasyon Batı basınını meşgul ediyor. ABD ordusuna göre Amerikan ve İngiliz jetleri ile savaş gemileri 18 insansız hava aracı (İHA) ve üç gemi savar füzesi düşürmek mecburiyetinde kaldı. Yemen'in kullandığı İHA'ların maliyetinin 20 bin dolar, onları engellemek için kullanılan füzelerin ise milyonlarca dolar değerinde olduğunu hatırlatalım. Bloomberg'de konuya ilişkin yapılan haberde son saldırı, “iki aydır neredeyse her gün konteyner gemileriyle Batı donanması güçlerine füze atan grubu caydırmak için ABD ve müttefiklerinin şimdiye kadar attığı adımların başarısız olduğunu ortaya koydu.” denildi. Habere göre Beyaz Saray, bölgesel gerilimi tırmandırma riskine rağmen Yemen'deki hedeflere yönelik askeri saldırıları değerlendiriyor. Mesele bir süredir zaten gündemde olsa da gerek son BMGK kararı gerekse Batı ittifakından gelen saldırgan açıklamaların artması endişelere neden oluyor. İNGİLİZ FIRKATEYNİ ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Orta Doğu gezisinde programda olmayan bir kararla çarşamba günü Bahreyn'i ziyeret etti ve gazetecilere konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “20'den fazla ülkeyle birlikte bu durumun dün olduğu gibi devam etmesi halinde sonuçları olacağı konusunda netiz.” ifadelerini kullandı fakat seçeneklerden söz etmedi. İngiltere Savunma Bakanı Grant Shapps, ülkesinin Richmond firkateynini Kızıldeniz'e gönderdiğini duyurdu. İngiliz Bakan sosyal medya hesabından yağtığı paylaşımda firkateynin, İngiltere'nin Yemen'in saldırıları karşısında varlığını sürdürmesini sağlamak için Kızıldeniz'e doğru yola çıktığını söyledi. Rus haber ajansı TASS'ın haberine göre Shapps, “ABD ile birlikte krize küresel müdahaleye, hayatları ve küresel ekonomiyi korumak için gerekenlere öncülük etmeye devam edeceğiz.” açıklamasında bulundu. Saldırılar halen birçok nakliye şirketini Kızıldeniz'den uzaklaştırmaya ve Afrika'nın güneyinde çok daha uzun bir rota olan Ümit Burnu'nu kullanmaya zorluyor. Bu durum tedarik zincirlerini altüst ediyor ve navlun maliyetlerini artırıyor. Inchcape Shipping Services'in açıkladığı son rapora göre, geçtiğimiz hafta sonu Süveyş Kanalı'ndan geçiş sayısı, 2021 yılından bu yana en düşük seviyeye geriledi. 'İSRAİL, ABD KORUMASINDA ETNİK TEMİZLİK YAPIYOR' Rusya'nın Birleşmiş Milletler temsilcisi Vasiliy Nebenzya Yemen konusunun ele alındığı çarşamba günkü Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde (BMGK), Batılı üyeleri sertçe eleştirerek onları, “Konseyin zamanını Orta Doğu'da, özellikle de Gazze'de olup bitenlerden uzak oturumlarla boşa harcamakla” suçladı. Açık tartışma sırasında konuşan Nebenzya, “İsrail'in Gazze'deki Filistin halkını tepeden tırnağa Amerikan koruması altnda etnik açıdan temizlemenin” peşinde olduğunu belirtti. Rus temsilcinin sunduğu öneriler arasında Gazze'ye ilişkin bir madde de vardı. Buna göre Nebenzya, Kızıldeniz'deki durumu düzeltmek için İsrail'in Gazze'de üç aydan uzun süredir devam eden “çok şiddetli askeri operasyonlarının doğrudan sonuçlarını” kabul etmenin önemli olduğunu vurgulayarak konunun 7. paragrafa eklenmesini istedi fakat bu öneri de ABD ve İngiltere engeline takıldı. ... Devamını Oku

Türkiye’de 2 bin 800 telefon biriktirerek Guinness Rekorlar Kitabı’na giren Ekrem Karagüdekoğlu, başarısında etkili olan ünlü isim ’a, koleksiyonunu hediye etmek istiyor. 1997 yılından itibaren cep telefonu tamiri işiyle uğraşan Ekrem Karagüdekoğlu, 150 farklı modelde 2 bin 800 cep telefonunu biriktirerek Guinness Rekorlar Kitabı’na girmeyi başardı. Televizyonda Cem Yılmaz’ın reklamlarından etkilenerek cep telefonu işine başladığını dile getiren Karagüdekoğlu, koleksiyonunun haricinde 1000 adet daha özel bir seri cep telefonu biriktirdi. Evinin odasında gözü gibi baktığı koleksiyonunun üzerine eklediği telefonlardan özel serisini Cem Yılmaz’a hediye etmek istiyor. 2021 tarihinde en çok sayıda cep telefonu biriktiren kişi olarak biriktirerek Guinness Rekorlar Kitabı’na giren Ekrem Karagüdekoğlu, önümüzdeki aylarda sayılarını yükselttiği koleksiyonu ile tekrar bir dünya rekoru kırmayı hedefliyor. DÜNYA REKORU KIRMIŞTI 1997 yılından itibaren cep telefonu tamiri ile uğraştığını dile getiren Ekrem Karagüdekoğlu, “Cep telefonu alıp satamadıklarım oluyordu. Satamadıklarımı kenara ayırıyordum. Biriktirdiğim telefonlar güzel bir görsel oluşturunca biriktirmeye devam ettim. Belirli bir sayıya ulaştıktan sonra Guinness Rekorlar Kitabı’na girmek istedim. 10 Aralık 2021 tarihinde 2 bin 779 adet cep telefonu ile dünya rekoru kırmıştım. Şuanda üzerine baya bir telefon ekledim. 3 bin 500 adetten fazla telefon ile bu rekoru tekrar kırmayı hedefliyorum. Her marka ve her renk bir telefon sayılıyor” dedi. Cep telefonu hayatıma Cem Yılmaz’ın televizyonlarda gördüğüm reklamları ile başladığını dile getiren Karagüdekoğlu, “Cep telefonu işine girmemi sağladığı için ona bir sürpriz yapmak istedim. 3 bin 500 adet cep telefonunun bulunduğu koleksiyonumun haricinde bin adet cep telefonunun bulunduğun koleksiyonumu milyonların sevgilisi Cem Yılmaz’a hediye etmek istiyorum. Kendisinin araba, saat ve tablo koleksiyonu olduğunu biliyorum. Benim cep telefonu koleksiyonumu kabul ederse çok mutlu olurum” diye konuştu. ... Devamını Oku

Günlük hayatın yoğunluğu, dijitalleşmenin yarattığı dikkat eksikliği nedeniyle okuma alışkanlığımızı günden güne kaybediyoruz. Okuma alışkanlığının kaybolması nedeniyle de pek çok insan yavaş okumaya başlıyor, bu da genel olarak başlanan kitabın bir türlü bitirilememesine neden oluyor. OKUMA ALIŞKANLIĞINI BU YOLLA YENİDEN KAZANIN! İŞTE HIZLI OKUMA TEKNİKLERİ Aslında basit tekniklerle ve kolay egzersizlerle hızlı okuma yapmak mümkün. Bu teknikleri düzenli uygulayarak okuma hızınızı zaman içerisinde iki katına çıkarmanız mümkün. İlk olarak okumayı yavaşlatan nedenlere bir göz atmak gerekmektedir. Okuma yaparken beyni yavaşlatan pek çok unsur olabilir. Bunların başında dikkat dağıtıcı nesneler, araçlar, cihazlar geliyor. Bununla birlikte kimi davranış ve alışkanlıklar okuma hızını düşürüyor. Okuduklarınızı içinizden seslendirmek, kelime kelime okuma yapmak, aynı yeri tekrar tekrar okumak hızlı okumayı engelleyen davranış ve alışkanlıkların başında geliyor. KİTAP OKURKEN DUDAKLARINIZI OYNATMAYIN YA DA İÇİNİZDEN SESLENDİRME YAPMAYIN Pek çok insan farkında olmadan okuma esnasında dudaklarını oynatmakta ya da içinden seslendirme yapmaktadır. Okumayı yavaşlatan nedenlerin başında gelen bu davranış sebebiyle, okunan metin beyinde yeniden seslendirilir. Dudaklarınızı oynattığınızda ya da içinizden seslendirdiğinizde aslında okuduğunuz metni ikinci kez okumuş olursunuz. Bu da okuma hızının düşmesine sebep olur. Bu durumun farkında olarak okuma eylemine devam etmeli ve içinizden konuşmama çalışmaları yapmak, okuma hızını en az yarı yarıya düşüren bu alışkanlıktan kurtulmanızı sağlar. SÖZCÜKLERİ TEKER TEKER OKUMAYIN! CÜMLENİN BÜTÜNÜNE ODAKLANIN Okuma esnasında sık yapılan yanlışlardan birisi de sözcüklerin teker teker okunmasıdır. Oysa gözünüzle cümlenin bütününe odaklandığınızda çok daha hızlı okuyabilirsiniz. Başlangıç olarak en az iki kelimeyi blok halinde okumaya çalışın. Blok halinde okuma alışkanlığınız arttıkça doğal olarak okuma hızınız da artacaktır. Bu sayede bir bakışta bütün bir cümleyi algılayabilir hale geldiğinizi fark edeceksiniz. HIZLI OKUYAYIM DERKEN BAŞA DÖNMEYİN Sık yapılan yanlışlardan birisi de hızlı okuma yapmak isterken, okuduğunuz yeri tekrar tekrar okumaktır. Bazen kaçırdığınız bir sözcüğü fark ettiğinizde metnin bütün akışı bozulur ve en başa dönmek durumunda kalabilirsiniz. Bunu önlemek için bir kalemi işaretçi olarak kullanabilirsiniz. DİKKAT DAĞITICI UNSURLARI ORTADAN KALDIRIN Bir şeyler okurken odada bulunan nesneler, cihazlar ya da başka bir ses dikkatinizi dağıtır. Okuma faaliyeti dikkat gerektiren bir iştir. Dış etkenlerin en az olduğu bir ortamda okuma yapmak, okuma hızınızı arttırır. Hızlı okuyabilmenin en temel yolu göz hareketlerini verimli kullanmaktır. Bununla birlikte, hızınızı kendinize göre ayarlamak, metni parça parça değil bir bütün olarak okumak ve en önemlisi çok fazla okumak hızınızı artırmanızı sağlar. Elbette bu egzersizlerin düzenli olarak yapılması gerekmektedir. Okuma hızınız birden değil zamanla artacaktır. GÖZ HAREKETLERİNİ VERİMLİ KULLANIN Hızlı okumanın en temel yolu göz hareketlerini doğru kullanmaktan geçer. Okuma esnasında tek bir noktaya değil gözümüzün gördüğü bütün bir alanı okuduğumuzda daha hızlı bir okuma yapmak mümkündür. Burada yapılması gereken gözü bir tarayıcı gibi kullanmaktır. Gözün verimli kullanılması sayesinde bütün metni hızla görmek mümkündür. METNE BİR BÜTÜN OLARAK YAKLAŞMAK OKUMA HIZINI ARTIRIYOR Her metin aslında bir bütündür. Kelimeler, cümlelere, cümleler paragraflara dönüşür. Eğer sözcük ya da satır odaklı okuma yaparsak okuma hızı yavaşlar. Metne bütün yaklaşmak ve tamamına önce göz atmak her zaman faydalıdır ve okuma hızını artırır. OKUMA HIZINI KENDİNİZE GÖRE AYARLAYIN Hızlı okuma teknikleri elbette bir anda okuma hızını artırmayacaktır. Bunun farkında olarak hareket etmeli ve okuma hızınızı kendinize göre ayarlamalısınız. Önemli olan kalıcı bir hızlı okuma alışkanlığı sağlamaktır. Eğer okuma hızınızı ayarlayamazsanız, okuduğunuz metinden bir şey anlayamazsınız. HER ŞEYİN BAŞINDA ÇOK OKUMAK VAR Hızlı okuma tekniklerinin en başında çok fazla okumak gerekir. Çok fazla okuma yaptığınızda sözcükleri ve cümle kalıplarını beyniniz kendiliğinden tanıyacağından okuma hızınız artacaktır. Buna aslında kas hafızası da denebilir. KELİME HAZİNENİZ GENİŞLERSE OKUMA HIZINIZ ARTAR Okuma hızını artıran ipuçlarından birisi de yeni sözcükler öğrenmektir. Farklı türde okumalar yapmak, sözlük okumak bu konuda size yardımcı olabilir. Yeni kelimeler öğrenerek, beyninizin okuma esnasında bilmediği bir sözcükle karşılaşma ve tökezleme ihtimalini azaltırsınız. ... Devamını Oku

Cumhuriyetimizin 100'üncü yılı şerefine Norm Ender'in yazıp seslendirdiği 'Parla'nın yapay zeka ile Sanat Güneşi Zeki Müren tarafından seslendirildiği video gündem oldu. Aytuğ Scioti kullanıcı adlı kişi tarafından hazırlanan video kısa sürede büyük beğeni topladı. İşte Zeki Müren'in Parla performansı: ... Devamını Oku

Turan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kerkük'te herkes tarafından kabul görecek bir yerel hükümetin kurulması ve Türkmenlerin en iyi şekilde yönetilmesi için çalıştıklarını ifade etti. Toplumun tamamını kapsamayan bir hükümetin başarılı olamayacağının altını çizen Turan, Kerkük'te ancak kapsayıcı ve dönüşümlü bir yönetim şeklinin başarıya ulaşabileceğini vurguladı. ITC Başkanı Turan, yerel hükümetin kurulma sürecinde Türkmenler ve arasındaki yakınlık ve işbirliğinin olumlu etkisi olabileceğini ifade etti. Türkmenler ve Arapların geçmişte birçok alanda mutabakat imzaladıklarına, hatta Birleşmiş Milletlere ( ) birçok ortak proje sunduklarına işaret eden Turan, şunları kaydetti: "Kerkük'ün güvenlik dosyasının Bağdat merkezi hükümetinde kalması, kentteki görev dağılımının yüzde 32'lik paylarla bölüşülmesi ve dönüşümlü vali sistemi konusunda Araplarla mutabık kaldık. Bunu bir proje halinde yıllar önce BM'ye sunduk ve kabul gördü. Kürt siyasi partilerinden de bu projeye katılmalarını istedik ama kabul etmediler." Turan, Kerkük'ün yönetimine Kürt siyasi partilerinin de katılmasını istediklerini belirterek, "Bu kent Türkmen, Arap ve Kürtlerin yanı sıra Hristiyanların da yer aldığı bir hükümetle yönetilmeli." diye konuştu. ... Devamını Oku

Olumsuz hava koşulları deniz ulaşımında da aksamalara sebep oluyor. Bugün yapılması planlanan bazı seferler iptal edildi. Bursa (Mudanya) - İstanbul (Eminönü/Sirkeci) İstanbul (Eminönü/Sirkeci) - Bursa (Mudanya) Bursa (Mudanya) - İstanbul (Eminönü/Sirkeci) Bursa (Mudanya) - Armutlu (İhlas) Armutlu (İhlas) - İstanbul (Eminönü/Sirkeci) İstanbul (Eminönü/Sirkeci) - Armutlu (İhlas) İstanbul (Eminönü/Sirkeci) - Bursa (Mudanya) Armutlu (İhlas) - Bursa (Mudanya) Bursa (Mudanya) - İstanbul (Eminönü/Sirkeci) İstanbul (Eminönü/Sirkeci) - Bursa (Mudanya) Bursa (Mudanya) - İstanbul (Eminönü/Sirkeci) İstanbul (Eminönü/Sirkeci) - Bursa (Mudanya) Boğazı ile Adalar hattında deniz ulaşımını sağlayan Gestaş firması, Kuzey Ege Denizi'nde bulunan Gökçeada ve Bozcaada ilçelerine bugün yapılması planlanan bazı tarifeli feribot seferlerinin olumsuz hava şartları nedeniyle iptal edildiğini duyurdu. Güney Marmara hattında (Avşa, Marmara, Paşalimanı Adası Balıklı İskelesi, Erdek), Narlı-Marmara ve Geyikli-Bozcaada hattındaki tüm seferler iptal oldu. "Kabatepe-Gökçeada hattında, gün içerisinde sadece Kabatepe'den saat 20:00'de, Gökçeada'dan ise saat 22:00'de sefer yapılacak olup, tarifemizde bulunan planlı tüm seferlerimiz olumsuz hava şartlarından dolayı iptal edilmiştir." ... Devamını Oku

'ta yeni teknik direktör , kendisini siyah-beyazlı renklere bağlayan sözleşmeyi imzaladı. Tüpraş Stadyumu'ndaki Moda Evi'nde düzenlenen imza törenine Başkan ve yönetim kurulu üyeleri katıldı. Aydınlık Gazetesi’nin sorusunu yanıtlayan, oynatacağı sistemle ilgili konuştu. Santos, şu ifadeleri kullandı: "4-3-3 oynatıyorum. Bazen iki 6 numara oynatıyorum. Hızlı oyuncunuz yoksa kontra atak oynayamazsınız. Önde basan bir oyun sistemi için rakibi oradan çıkarmayacak bir oyuncu grubuna ihtiyacınız var. Oyunculara göre bazen sistem kurmak gerekiyor. Önemli olan nasıl oyuncularımız var ve bu oyuncularla neler yapabiliriz. Tabii ki kazanmak için iyi atak yapmak zorundayız. Kompakt oynamayı bilen bir takım yaratmak önemli olan. Önemli olan sistemden ziyade, dinamik bir şekilde oyunu devam ettirmektir. Bazen 4-3-3 şeklinde sahaya yayılırsınız ama hücumda farklı bir sistem olur. Futbolda langırt gibi bir oyun oynanmıyor. Biz her zaman en doğru sistemi bulmak için çalışmalarımızı yapacağız." ‘LİGDE İYİ DURUMDAYIZ’ "Ligde iyi durumda değiliz ama birlik olup zaferler kazanmak için çalışacağız. Beşiktaşlı taraftarlara bu yolda ihtiyacımız var. Herkes bu hikayede çok önemli. Şu an sakin olmamız, gerçekçi olmamız ve kadromuzu gözden geçirmemiz lazım. Kalite çok önemli, çok önemli bir detay. Kalite, tutku, karakter ve sahada kulübü iyi temsil yeteneği gerek. Bunu göstermeleri gerekiyor. İyi bir oyuncu grubumuz var. Oyuncularıma ben aile olurum, benim aileme biri saldırırsa, bir yumruk gibi karşılık veririz. Önemli olan birlik olmak. Benim ve yardımcılarımın görüşleri önemli. Doğru yolu seçmeliyiz. Bu takımı iyi yerlere getirmek için çalışmalıyız.’’ ‘BENİM TAKIMIM HER ZAMAN KAZANMAK ZORUNDA’ "Yıllardır hocalık yaptığımdan beri tek bildiğim bir şey var; kazanmak. Benim takımım her zaman kazanmak zorunda. Ben kaybettiğim zaman uyuyamam. Sahada savaşmak zorundayız. Sahaya adeta ölmeye çıkmak zorundayız. Bunun dışında başka hiçbir şey işe yaramaz. Bu takım maç kazanacak ama bu sadece birkaç maç kazanmak yeterli mi derseniz bu yeteli değil. Beşiktaş’ın hedef her zaman kazanmaktır, kupalara almaktır. Biz bunları geri getireceğiz. Sihirli bir değneğim yok. Çalışarak ve planlayarak en iyisini yapmak istiyoruz." ‘BÜYÜK İSİMLER DEĞİL BÜYÜK KARAKTERLER’ "Bazı oyuncuları buraya getirmek zorundayız. Kimse Beşiktaş'a tatil yapmaya gelmeyecek. Büyük isimler değil, büyük karakterler getirmeliyiz. Benim buraya getireceğim oyuncuların hepsi çalışmaya gelmek zorunda. Kişilik, karakter ve kalite. Bu üç kriter benim için çok önemli. Bazı oyuncular çok kaliteli ama en üst seviyeye gelmekte zorlanıyorlar. Bu da karakterle ve disiplinle ilgili. Çok iyi oyuncularla anlaşmaya çalışacağız.’’ KADRO DIŞI BIRAKILAN FUTBOLCULAR "Her oyuncuyla konuşacağız. Rosier, Aboubakar. Bu kararları ben duyduğum şeylerden almam, gördüklerimden dolayı alırım. Bir oyuncu takımın parçası değilse tamam ama herkesle konuşacağız. Gerçekten bizimle devam etmek isteyenler kimler? Onlara kapımız açık. Gitmek isteyen varsa tabii ki giderler." HASAN ARAT: HEDEFİMİZ TÜRKİYE KUPASI Beşiktaş Başkanı Hasan Arat toplantıda önemli açıklamalarda bulundu. Santos’la 1 aydır konuştuklarını belirten Başkan Arat, “Sizinle 1 aydır konuşuyoruz. Son 5 maçımızı yakından izlediniz. Görüştüğümüz 15 hoca arasından yönetim kurulumuzun tüm üyleri sizden yana oy kullandı. Biz de görüştüğümüz tüm hocaları arayıp teşekkür etti. Son olarak Samet Aybaba ile de görüntülü olarak konuştunuz. Beşiktaş'ı aydınlık günler bekliyor.’’ MEDYADAN DESTEK İSTEDİ "Bundan sonra bizim çalışma tavrımızda bir değişiklik olmayacak. Medya mensupları Beşiktaş'ı yıpratmasınlar. Beşiktaş'a sizler de taraftarlarımız da sahip çıksınlar. Her türlü eleştiriye açığız ama bu eleştiriler saygı çerçevesinde olsun." ONANA AÇIKLAMASI "14 yabancı oyuncumuz vardı. Samet Aybaba burada çok önemli işler yaptı. Eric Bailly'nin 3,5 milyon Euro'lu kontratından kurtulduk. 2. yarıda ödeyeceğimiz 1,65 milyon Euro'dan kurtulduk. Onana'nın maliyeti 10 milyon Euro. Onana'yı kiralık olarak satımn alma opsiyonlu Marsilya'ya verdik. Chamberlain sakatlandı. Onun ne zaman dönebileceği medikal ekibimizle konuşacağız. 34 günde iki oyuncu gitti. Bu finansal açıdan önemli bir şey." KUPADA İDDİALIYIZ "Semih'in sözleşmesi uzatıldı. Altyapıdaki diğer oyuncularımızı çok iyi takip ediyoruz. Gelecek sezona çok iyi hazırlanacağız. Bizim bir Türkiye Kupası hedefimiz var, bu da unutulmasın. UEFA Kupasına gitmek adına Türkiye Kupası’nda iddialıyız.’’ TOPLANTIDA GERGİN ANLAR Törende Santos'un sözleşme detaylarıyla ilgili bir soru sonrası gerginlik yaşandı. Beşiktaş Başkanı Hasan Arat, gazetecinin Santos'un sözleşmesinin detaylarına dair sorulan bir soruya cevap verdi. Gazeteci Gökhan Dinç’in maliyetle ilgili sorusuna Arat, ‘’Bir açıklama yapmadık, bundan sonra da bu tip açıklamalar yapmayacağız. Bu anlaşma hocamızla bizim aramızda bir anlaşmadır. SPK kuralları neyi gerektiriyorsa onu yapacağız” dedi. Gazetecinin şeffaflık sözlerine cevap veren Arat, "SPK kuralları çerçevesinde dedim. SPK ile şeffaflık aynı şey değildir. Siz sadece soru soruyorsunuz, cevabını vermek durumunda değilsiniz. Cevabı ben vereceğim burada" ifadelerini kullandı. Törendeki yöneticilerin alkışlamasının ardından gazeteci Dinç, toplantıyı terk etti. KAP AÇIKLAMASI Siyah-Beyazlılar, Fernando Santos ile 2024-25 sezonu sonuna kadar sözleşme imzalandığını KAP’a bildirdi. Beşiktaş'tan yapılan açıklamada, "Profesyonel Futbol Takımımızın Teknik Direktörlüğü konusunda Sayın Fernando Manuel Fernandes Da Costa Santos ile 09.01.2024 (bugün) tarihinden başlamak üzere 2024-2025 sezonu sonuna kadar anlaşmaya varılmıştır." denildi. ... Devamını Oku

spor Kulübü’nden yapılan açıklamada Divan Başkanı Galip Sakder’in sözlerine yer verildi. Sakder, şunları söyledi: “Kulübümüzün 13-20 Ocak 2024 tarihlerinde gerçekleştirilecek “Olağanüstü Seçimli - İdari ve Mali Genel Kurulu” için aday listeleri 10 Ocak 2024 Çarşamba günü 14.00-16.00 saatleri arasında Özlüce İbrahim Yazıcı Tesisleri’nde Divan Başkanlığı’na sunulacak; Üye Sicil Kurulu incelemesi ile kesinlik kazanacaktır. Başkan Adayları 9 kişilik Yönetim Kurulu Aday Listesini kendileri dışında 8 Asıl ve 8 Yedek üye şeklinde hazırlayacak ve listelerindeki isimleri Adli Sicil arşiv kaydı beraberinde ıslak imzalı olarak teslim edeceklerdir. Bağımsız aday olması halinde ise Denetim Kurulu ve Hukuk Kurulu birleşik listesi ise 3’er Asıl 3’er Yedek üye şeklinde çarşaf liste olarak sunulacaktır. Genel Kurul’un camiamız için hayırlı olmasını dileriz.” ... Devamını Oku

Süper Lig takımlarından , Union Berlin'in İtalyan stoperi ile her konuda anlaşmaya vardı. İtalyan yıldız oyuncu ile 6 aylık bir sözleşme imzalaması beklenen sarı lacivertlilerin durumuna göre opsiyon uzatmayı da devreye koyabileceği öğrenildi. Union Berlin'den bonservissiz ayrılmak için son detayların görüşüldüğü kaydedilirken Alman ekibinin ikna olması durumunda transferi resmen açıklayacak. Geçtiğimiz sene ile yollarını ayırma kararı alan Bonucci, Alman takımıyla 1+1 yıllık sözleşme imzalamıştı. 'de 10 maça çıkan 36 yaşındaki tecrübeli oyuncu 723 dakika sahada kalarak rakip ağları 1 kez havalandırmayı başarmıştı. ... Devamını Oku